Uzun süre Antalya'da baş savcılık yaptı. Şu anda kendi özelliğini tanımlarken, ilginç bir tarif yapıyor; "Ak Parti sempatizanı avukat." Üye olup olmadığını dahi açıklamıyor.
Buraya kadar tamam. Ancak devlet görevi de yapmış bir hukukçu nasıl oluyor da doğruları söylemiyor. Ekranlara çıkıp, binlerce insanın gözünün içine baka baka yalan söylüyor.
Ahmet Hakan soruyor "Hayali seçmen yazan Nüfus Müdürlüğü çalışanı ne zaman tutuklandı?"Alaaddin Varol'un cevabı "Seçimden sonra". Oysa bu işlem "Seçmen listeleri daha askıya çıkmadan yapılmıştı."
Amaç belli, kamuoyunu yanıltmak. Yüksek Seçim Kurulu'na baskı oluşturmak. Parti sempatizanı avukat bunları söylerken yalnız mı? Hayır. Sadece Tarafsız Bölge'de iki de "hınk deyicisi" vardı. SETA'cı İsmail Çağlar ve araştırmacı Hilmi Daşdemir. Alaaddin Varol'un doğru olmayan sözlerine tüm güçleriyle destek verdiler.
Bir başka yalan
Daha önce de yazdım; "Futbolcu mu bu, şer organizasyonunun elemanı gösterilen memur transfer yapıyor. Belediyespor'dan, Nüfus Müdürlüğüspor'a geçebiliyor". Bu işin kurgusu baştan hatalı. Bu işin yapılması bazı yasal desteklerle mümkün. Birtakım borazanların laf salatalarıyla gerçekleşemez.