Eğer bu memlekette adalet varsa, hukuk gerçek anlamda işliyorsa İmamoğlu, İBB'nin başkanlık koltuğuna oturur. Oysa mahalli seçimler öyle bir hâle getirildi ki sanki gerilim dizisi. Birkaç bölüm daha izlemeye hazırlanın.
Bir tarafta kazanmak için her türlü yolu deneyenler. Diğer yanda ilk günden beri yasalara uyanlar. Önünde "devlet" yazısı taşıyanların seri yasa dışılıkları meydanda.
Bunlar yetmiyor gibi "iki mars, bir düzle kaybeden" biri var. Oyunun sonu gelirken tavlayı kapatıp "kazandım" diye bağırarak kaçıyor. Yahu ortada işleme girmemiş hâlâ sandık sonuçları duruyor. "Galip benim" demekle kazanılıyorsa, seçime ihtiyaç yoktu. Mazbatayı önceden verirdiniz.
Yakışmadı
En fazla üzüldüğüm 13 yıl bakanlıktan sonra Başbakanlık koltuğuna yatay geçiş yapan Binali Yıldırım. Bildiğiniz gibi İBB'ye aday olduğunda hâlâ TBMM Başkanı sıfatı taşıyordu.
Cumhurbaşkanlığı forslu araçlarda konuşmalar yaptı. Bütün bunların "anayasa ihlali olduğu" meydandaydı.