10 Temmuz için geri sayım devam ediyor. Kötü olan Bahçeli cephesinde hiçbir olumlu adım görülmemesi. Oktay Vural'ın Grup Başkan Vekilliği'nden istifası bile bazılarını harekete geçiremiyorsa durum vahim. Aynı Vural'ın "MHP'nin artık yenilenmeye ihtiyacı var" uyarısı dahi dikkate alınmıyor. Erbakan'ın sözünü ettiği gündeme gelecek gibi; "Kanlı mı yoksa kansız mı olacak?" Asıl tehlike bu. MHP'de tehlike çanları çalarken Bahçeli'nin "Bizim de oyunlarımız var" diyebilmesini iki kere düşünelim. Kendisine önerimiz bir an önce "izzet-i ikbal ile çekilmesi." Yıllarca uğraşıp didinip ortaya çıkardığı imajını daha fazla hırpalatmamalı.
...
"Çifte rafine" tavrıyla Başkan Yardımcısı olan Semih Yalçın'ı her izlediğimizde kulaklarını çınlatıyoruz. Tom Miks modeli saçları ayrı felaket. Ona bir başka öneride bulunmak istiyoruz; makam odasındaki iki üç plaketin arasına başka şeyler de serpiştirmeli. "Nasılsa bir süre sonra burayı boşaltmak zorunda kalacağım" düşüncesindeyse lafımızı geri alırız. Yalçın'ın en büyük handikapı, konuşma tarzı. Birleştirici değil. Hep ayrıştırıcı. Affetsin ama, MHP içinde "en antipatik kim?" anketi yapsak birincilik uzak ara onun.
Zor olanı sormak