Dört arkadaşımız gözaltına alındı. Dünkü yazımı verdikten sonra gelişmelerden haberim oldu. Ciddi anlamda rahatsız olduğumdan askerlerin özlüsözünü uyguladım; "Karar vermeden önce, kafan mutlaka yastık görsün". Zorlu, İslamoğulları, Avcı ve Demirağ'la ilgili soruşturmanın olumlu sonuçlanacağından hiç şüphem yok. Bu arada Servet Avcı'nın 16 Kasım 2015, Yavuz Selim Demirağ'ın 21 Temmuz 2016 tarihli yazılarını seçip yayınlayanları kutluyorum. Yavuz Selim'den küçük bir bölümü buraya almak istiyorum:"Bu toz duman arasında -at izi it izine karışmış- durumda. Başarısız darbe girişiminden sonra sivil darbenin ipuçlarına tanık olmanın endişesini yaşıyorum. İmamların Öcü'nde ne yazdıysak gerçekleşti. Keşke haklı çıkmasaydık..."Servet Avcı'nın tekrar verilen köşesi, daha eski tarihli; 16 Kasım 2015."Operasyonsa buyrun size operasyon" derken Abdülkadir Selvi'den Avni Özgürel'e, Gülay Göktürk'ten Cemil Barlas'a Devlet Bahçeli'ye açtıkları koruma kalkanı dillendiriliyor.Kişisel görüşüm, burada Melih Gökçek'in çabaları da olmalıydı. Yıllar yılı FETÖ'cülere her türlü imkânı sağlayan Gökçek yakın zamanda Meral Akşener'i karalayıp durmakta. Başına gelecekleri gördüğü belli. O da Başbakanı Yıldırım gibi taktik değiştirdi; "en iyi müdafaa hücumdur". Hani aklıma "vaktiyle yaptıklarını örtme telaşı mı?" sorusu gelmiyor değil. Medyadaki "Ak Parti üç metropolün belediye başkanını gözden çıkardı" yayınlarını paniğin baş nedeni sayabilirsiniz.