Şimdi yazacaklarımın bir bölümü bazılarına bilindik gelebilir. Ancak, bilgi tekrarı olarak kabul etmeliler. Kışlada yemeğin gelenekleri vardır. En önemlisi dağıtım sırasında öncelik yüksek rütbelinindir. Sonra karavana duası yapılır. "Afiyet olsun"la topluca kaşık sallanmaya başlanır. Peki, bunca zehirlenen arasında hiç üst rütbeli yok mu? Bu size tuhaf gelmiyor mu? Gelenek ve göreneklere boş vermişlik olduğu kesin.Gelelim en önemli ihmale. Bu kaçıncı vaka? Hâlâ test sonuçları bekleniyor. Oğullarının yemin törenini izlemeye gelip, cenazesiyle dönen anne babanın perişan bakışları gözlerimin önünde. Hele o marş; "Annem beni yetiştirdi...". Kırkağaç'taki birlikte başlayan zehirlenmelerin ardı arkası kesilmedi. Arada Kredi ve Yurtlar Kurumu'ndakini de unutmayalım. "İhmaller zinciri" var. Millî Savunma Bakanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı neden sonra Manisa'ya gidebildi. Bahse girerim bu da Erdoğan'ın uyarısıyla gerçekleşmiştir.Anlayamadığım bir başka konu yemekte kullanılan hindi etinde çıkan bakteri; salmonella. Bu, süt mamullerinde oluşur. Kaldı ki, dikkat edilmesi gereken en önemli gıda kanatlılardır. Çabuk bozulur hemen kana karışır. Dikkat edin, Anadolu'nun dört bir yanındaki düğün, nişan ve sünnet yemeklerinin faciaya dönüşmesinde hep aynı yiyeceği görürüz; tavuklu pilav. Bir de pişirmede kullanılan bakır kazanlar. Kalaysızsa bakır çalığı denilen zehir üretirler. Çok şükür bunlar artık askeri birliklerde kullanılmıyor. Yerlerini modern pişirme araç gereçleri aldı.Kimi savunuyor?Gelelim Ak Parti Manisa Milletvekili Recai Berber'e. Yerinde olsam, hiç konuşmazdım. Meclis kürsüsünden söylediklerine bakın; "Şu günlerde bile Manisa'da hava 40 derecedir. Her şey bozulur."Berber kimden yana? Bu nasıl konuşma? Yanlışlıkları araştıracağına birtakım insanlara arka çıkıyor. "O bizden kafası" değişmediği sürece pek çok yeni zehirlenmeye tanık olacağımız kesin!***Siz açıklayınYaşar Usluer'in Ana Muhalefete yönelttiği eleştirilere aynen katılıyorum:"* CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre önemli bir ithamda bulundu. 'Orduda eskilerin emekliliğini kolaylaştırıp, Fetö'cü subayların önünü açan tasarıyı imzalayan 37 milletvekilinden' söz etti. Bunların titizlikle araştırılmasını istedi demesine yer vermişsiniz. Sayın Emre'nin istemesi güzel de icraat yok. Meclis tutanaklarına ulaşması zor değil. Pek ala kendisi bulup açıklayabilir.* CHP'liler bunu hep yapıyor. 'Ak Parti'de 80 milletvekili ByLock'çu' diyorlar. İsim/belge yok. 'Avukatlıktan hakimliğe geçenlerin 980'i Ak Partili' diyorlar. Yine isim/belge yok. 15 Temmuz hain kalkışmasına 'kontrollü darbe' diyorlar. Hani belge? Bu yüzden inandırıcı olamadıkları için gündemi belirleyemiyorlar. Yok hükmünde sayılıyorlar. Bu durumda da yeterince oy alamıyorlar.Buzağı aramak* 'Kişisel kanım 15 Temmuz kalkışmasının bir ABD organizasyonu olduğu. Fetö'nün bu konuda kullanıldığı. Amaç Türkiye'yi parçalamaktı.' görüşünüze aynen katılıyorum. Bu konuya daha önce ben de değinmiştim. Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarını alan gücün siyasilerden kimseye dokunmamasına kargalar bile güler. Sözcü gazetesinin haber yapmasından dolayı bazı görevlilerin içeriye tıkılması da öküz altında buzağı aramaktan öte değildir. 'Ak Parti'nin muhalif sesleri' görünenden çok fazla ama tek seçici patrondan korktuklarından ses çıkaramıyorlar.* 'Seçim hükümetine hazırlanın' görüşünüz de çok doğru. Fetö'cülerin kendi içlerinde siyasi ayağa dokunmamalarının sebebi de bu erken seçim düşüncesidir. Biliyorsunuz referandumda kabul edilse bile, bazı değişiklikler uyum yasaları çıkmadan yürürlüğe giremiyor. Fetö'cülerin siyasi ayağına şimdi dokunulursa uyum yasalarını çıkaramazlar. Bu yasalar çıkmadan da referandumda yapılan değişiklikler havada kalır. İl ve ilçe kongrelerinde 'metal yorgunluğu/bayrak yarışı' diyerek bir kısmını dışarıda bırakacaklar. Uyum yasaları çıkarılıp, sıranın eski ve mevcut milletvekillerine geleceğini herkes biliyor. Ama yukarıda da belirttiğim gibi patron korkusundan ses çıkarılmıyor.İşte bu sebeplerden dolayı da Sayın Meral Akşener ve arkadaşları yeni parti kurmak için acele etmiyorlar.".***Bir tutam mutlulukFutbol sezonu bizde bitti ve transfer balonlarına kaldık. Tam bu sırada "Konfederasyonlar Kupası" maçları bu işin tutkunlarını sevindirdi. Portekiz-Meksika'da Queresma'nın akıl dolu golünü izledik. Kamerun-Şili maçında Aboubakar kötüydü. Yine de seyrettik.TRT Spor'a bu organizasyonu evlerimize taşıdığı için teşekkürler. Bunda öncelik Alper Bakırcıgil ve Hünkar Mutlu'nun....Mehmet Barlas'la 45 Dakika'da bu kez bir spor adamı Faruk Süren vardı. Galatasaray'ın eski başkanı, Dursun Özbek yönetiminin ensesinde boza pişirmeye devam edeceğinin sinyallerini verdi.