Kur’an-ı Azimüşşân bizlere Ben-i İsrâil’in mâceralarını anlatmakta, onlar hakkında çok tafsilatlı bilgiler vermektedir. Bu kavmin tarihçe-i hayatından alınacak çok dersler vardır. En çok Peygamber bu kavme gelmiştir. Ancak bu büyük nimete karşı çok büyük nankörlük etmişlerdir. Mevâkib Tefsirinde haber verildiğine göre, 35 bin Peygamberi şehit etmişlerdir. Bu bakımdan Kur’an-ı Kerim’de “Peygamber kâtilleri” olarak anılırlar. Hele Hz. Musa Aleyhisselam’a, Hz. Harun Aleyhisselam’a âdeta kan kusturmuşlardır. Esaretten hürriyete götürülmelerine, sayısız nimetle mazhar olmalarına rağmen devamlı nankörlük etmişler, şirk bataklığına yuvarlanmışlar, Peygamberlere muhalefet etmişler, Hz. Musa’nın (as) vefatından sonra Tevrat’ı tahrif etmişler, uyduruk bir din icat etmişlerdir.
Kur’an-ı Kerim, şeytanın belki yüz misli Ben-i İsrail tehlikesine dikkat çeker. Bu kavme, “Şeytanın akıl hocası” denilmiştir. Bütün ihtilâllerde, savaşlarda, iki dünya savaşında, BOP’la başlayan savaşlarda, çatışmalarda hep bu kavmin parmağı vardır. Yirminci Yüzyılın ortalarında zorla gelip İslâm ülkelerinin arasına bir çıbanbaşı gibi girmişlerdir. O günden sonra bölgede yaşayanların yüzü gülmemiştir. Peki, bu hep böyle devam edip gidecek midir?