“Bu Üç Mühim Simaya saldıranlar kimler adına saldırıyor?”
başlıklı yazımızda, merhum Bediüzzaman, merhum Mehmed Âkif ve
merhum Prof. Dr. Necmeddin Erbakan’a saldıranların iplerinin
kimlerin elinde olduğu sorusunu sormuştuk. Bu üç değerli sîma da
İslâm’ın, Müslümanların ve bu vatanın düşmanlarının hasmıydı. O
hasımlar, intikamlarını, muhibbanları, uşakları eliyle almaktaydı.
Bu bahiste söyleyecek çok sözümüz var. Bu yazımızda siz muhterem
okuyucularımıza Bediüzzaman’la uğraşanlarla ilgili mühim ipuçları
vereceğim.
Bediüzzaman, İngilizlerin ve Batı dünyasının silahlı işgaline de
kültürel işgaline de karşı çıkmış yiğit bir sîmaydı. Bunu
eserlerinde de açık açık belirtmişti. Ancak ne tuhaftır,
Bediüzzaman’ın yaklaşık yüz yıl önce telif ettiği eserlerinin
Latince baskısı esnasında birtakım eller işin içine karışmış ve çok
mühim ifadeleri değiştirmişlerdir. İşte size iki örnek: Yaklaşık
yüz yıl önce telif edilen “Mesnevî-i Nûriye” isimli eserin
orijinali Arapça. İlk baskısından sonra ikinci baskısı 1969’da Şam
Elifba Matbaasında tekrar basılmış. Şimdi geliniz bu Arapça
baskıdaki şu ifadelere bakalım:
“Bil ki ey aziz kardeşim!