Hacda en çok konuştuğumuz konu, ümmetin son çeyrek asırda başına gelenlerdi. Afganistan, Çeçenistan, Bosna, Irak, Suriye, Libya, Yemen, Somali, Arakan… Milyonlarca Müslüman hunharca katledilmiş, milyonlarcasının evi virane olmuş, milyonlarcası çadırda yaşamaya mecbur bırakılmış, yüz binlerce kadına tecavüz edilmiş… Bunları herkes biliyor. Ciğerimiz yanıyor. Söz dönüp dolaşıp, bu mazlum ümmetin önünde gözüken Umerâ-i Sû’, Ulemâ-i Sû ve Mütrefin-i Sû’a geliyor. Hemen herkes aynı görüşte birleşiyor. Bıçak kemiğe dayanmış vaziyette. “Ya adam olun, ya da defolun!” diyor herkes…
Bütün bu başlardan “hâin başlar” bahsimizin dışındadır. Onlar zaten mevkie, makama, paraya satılmışlar. İçerisinden çıkıp baş oldukları Müslümanlar yerine, Müslümanların ve İslâm’ın düşmanlarına hizmet etmekteler. Ümmetin malını, vâridatını, yurdunu, o İslam düşmanlarına peşkeş çekmekteler. Onların sözcülüğünü ve borazanlığını yapmaktalar. Bunlar zulme âlet oldukları için, âkıbetleri de bütün zâlimler gibi kahr ile perişan olup gitmektir. Nitekim onların da pek çok misalini gördük. Daha da göreceğiz…
Asıl konumuz ve asıl tehlikelisi, bu şekilde hâinlikleri âşikâr olmayıp da kendilerini gizleyenler... Bu ümmetin etini yiyip büyüyenler… Omzuna çıkıp gözükenler… Yüze gülüp, arkadan ümmetin kuyusunu kazanlar… İki yüzlü, hatta on yüzlü olanlar… Artistlik yapanlar… İşte bu şekildeki Umerâ-i Sû’, Ulemâ-i Su’, Mütrefin-i Sû’ sınıfına dahil olanlar…
Adam kalkmış, “Haçlıların ülkenizi işgâl etmesi kötü bir şey değildir. Onlar sizin karınıza, kızınıza tecâvüz etmez” diyor.
Adam kalkmış, “Elhamdülillah biz Amerika ile birlikte dünyayı yönetiyoruz” diyor. Zavallı akıl fukarası… Bir de “Elhamdülillah” diyor. O dediği ülkenin işlediği milyonlarca cinayete gönüllü ortak oluyor ve bu hunharlıktan dolayı da hamd ediyor. Siz şimdi bu adama ne dersiniz. Öbürüsü de hem ağlamış, hem de ağlatmıştı. Daha sonra koca milletin anasını ağlatmaya niyetli olduğu ortaya çıktı. Bu ikincisi de Kur’an okuyarak hem ağladı, hem de milleti ağlattı. Bunun da foyası ortaya çıktı. Bu ikisi işte o Ulemâ-i Sû’ tâifesine örnek. Bunlar gibi daha niceleri var. Ümmetin inancıyla oynayan, âhiret hayatına tuzaklar kuran, ecnebilerin fikren uşaklığını yapan, bunun karşılığında deste deste, tomar tomar dolarları alan niceleri…