Burhanettin Can Gazeteoku

Diyanet İşleri Başkanlığı Üzerinden 2019 Cumhurbaşkanlığı Savaşları -2: Kutlu doğum haftasının amacı

“Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez, Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.” Mehmed Akif Geçen yazıda Diyanet İşleri Başkanlığının “Kutlu Doğum Haftası” etkinlikleri nedeniyle...

09 Haziran 2017 | 185 okunma

“Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez,
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.”
Mehmed Akif

Geçen yazıda Diyanet İşleri Başkanlığının “Kutlu Doğum Haftası” etkinlikleri nedeniyle başlatılan tartışmanın kapsamı ele alınıp incelenmişti. Bu yazıda, “Kutlu Doğum Haftasının” ihdas edilmesindeki amaç, bu amaçla bağlantılı zamanlama, isim ve muhteva ile ilgili tartışmalar ele alınıp değerlendirilecektir.

“Kutlu Doğum Haftasının” İhdas Edilmesindeki Amaç
“Kutlu doğum haftasının” fikir babası, “Diyanet Vakfı Yayın Kurulu” başkanı Hayrı Bolay’dır. “Kutlu doğum haftası”, 1989 yılında Hayri Bolay’ın teklifi ve Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç’ın kabul etmesi ile resmiyet kazanmıştır (1-4). Bolay, Mevlidkandilinden ayrı olarak Hz. Peygamberin düşüncesini, mücadelesini anlatacak bir haftaya ihtiyaç olduğu fikrinden hareketle bu teklifi yaptığını belirtmektedir (1). Onun yaptığı açıklamaları referans alarak “Kutlu Doğum Haftasının” oluşturulmasının amaçlarını aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür (1):

* Bu hafta, Hz. Peygambere olan sevgi ve bağlılıktan dolayı ihdas edilmiştir.

* Bu haftada Hz. Peygamber, her yönüyle daha geniş bir şekilde ve daha derinliğine tanıtılacaktır.

* İslâm’ın ilk zamanlarındaki, sonraki ve günümüzdeki meseleleri konuşulacak, münakaşa edilecek ve yeni çözümler aranacaktır.

* Hz. Peygamberin düşünce dünyasına ve tefekkür hayatına ağırlık verilecek; paneller, sempozyumlar, yarışmalar düzenlenecektir.

* Hz. Peygamber, sadece Müslümanlara değil, bütün gayri Müslim camiaya da duyurulacak ve tanıtılacaktır.

* Hz. Peygamber, Türkiye’deki ticarî, iktisadî, idarî, ilmî saha mensuplarının yanı sıra spor camiasını, esnafı, çiftçiyi, yoksulu, zengini, fakiri, kimsesizi de içine alacak tarzda herkese anlatılacaktır.

* Üniversite ile milleti, millet ile Diyaneti ve üniversiteyle halkı kaynaştırmak için Diyanetle, üniversiteyle ve sendikalarla ve benzer her kuruluşlarla iş birliği yapılacaktır.

* Türkiye’de veya Türkiye dışında Türkçe konuşan veya Müslüman’ım diyen herkese, Türkiye’ deki Hristiyanlara, Musevilere, ateistlere, ulaşarak Hz. Peygamberi daha yakından bilmelerine yardımcı olmak ve onu sevdirmek için gayret edilecektir.

* Kutlu Doğum Haftası, Mevlid kandilinin bir mukabili, zıddı ve ona karşı bir seçenek değildir, tamamlayıcı bir unsurdur.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ümmet Şuurunun Yeniden İnşası-2: İstihbarat savaşlarının yaydığı haberlerin ağına takılmadan yol alm 22 Aralık 2017 | 155 Okunma Ümmet Şuurunun Yeniden İnşası-1: Geçmişe Takılıp Kalmayıp İleriye Bakma Zamanı 15 Aralık 2017 | 151 Okunma “Kürt Sorununun” Çözümü İçin Bedel Ödeyen Bir Lider ve Bir Hareket 01 Aralık 2017 | 425 Okunma “Bağımsız Kürdistan Referandumu”- 6: 10 Kasım 2017 | 568 Okunma ABD Merkezli Küresel Halkbankası Operasyonunun Farklı Boyutları-2 22 Eylül 2017 | 162 Okunma