16 Nisan halkoylamasının son haftalarını belirleyecek tartışma anayasa değişikliğinin ne getireceği olmayacak. Yani AK Parti ve MHP'deki kararsızların odak noktası "evet çıkarsa ne olur" kaygıları değil. Zira CHP ve HDP "evet" çıkması halinde yaşanacak "felaketi" uzun süredir anlatmakla meşgul.
Yine değişikliğin maddelerinin içeriği; Cumhurbaşkanının gücünün sınırları ve partililiği ya da Meclis'in yeni konumunun ne olacağı da kritik değil.
Hatta CHP'nin bahsettiği "rejim değişikliği" ve "tek adamlık" iddialarını da seçmen sindirmiş durumda.
Kanaatimce, sandık başına gelen kararsız seçmenin son sorusu "hayır çıkarsa ne olur?" ola- cak. Bu sebeple CHP lideri Kılıçdaroğlu "evet"e yakın kararsızları ikna için "hayır" çıkması durumunda ülkede kaos olmayacağını söylemeye devam ediyor. Mevcut cumhurbaşkanının ve hükümetin başta kalacağını vurgulamakla kalmıyor. Erken seçim istemeyeceklerini de şimdiden ilan ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da gerekli saygıyı göstereceklerini belirtiyor.
Bu kurnaz açıklamalar halkoylamasının nirengi noktasının "Erdoğan'ın istediği değişime halkın vereceği cevap" olduğunu bilen bir propaganda aklının ürünü. Neden kurnaz diyorum? Zira Erdoğan'ı doğrudan hedef almayan "yumuşak" görünüme sahip. Ve amacı Erdoğan'ın 15 yıldır ülkeyi yönetme tecrübesinden hareketle Türkiye halkına bulunduğu öneriyi yine Erdoğan'ın başta olduğunu söyleyerek karşılamak.
15 Temmuz gecesi Erdoğan'ın liderliği sayesinde Suriyeleşmekten kurtulduğunu düşünenleri yine Erdoğan'ın başta kalacağını söyleyerek etkisizleştirmek.
Cumhurbaşkanlığı sistemi halkoylamasından ister evet ister hayır çıksın Türkiye siyaseti yeni bir döneme geçecek. Bütün siyasi partiler yeni bir devinim, mücadele içine girecek. Ülkemizin iç ve dış düzeni yeniden şekillenecek.