Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Dağlık Karabağ zaferini kutlamak için Zafer Geçidi Töreni'ndeydi. "İki devlet, bir millet" şiarını perçinleyen sembollerle dolu törende yapılan konuşmalar üç kritik noktaya işaret ediyordu.
1- Bakü'nün 44 gün süren savaştan zaferle çıkmasında Ankara'nın kurmay ve SİHA desteği zafere ulaşmakta çok belirleyici oldu. Zor günde verilen güçlü katkı Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini yepyeni bir döneme taşıdı. 28 yıl sonra gelen zaferle iç konsolidasyonunu güçlendiren İlham Aliyev, bu zamana kadar yürüttüğü çok aktörlü denge politikasında Türkiye'ye ayrı bir yer vermenin getirilerinin farkında. Bu zaferdeki "Erdoğan etkisini" de en iyi gören Aliyev oldu. İşgalden kurtarılan topraklardaki tahribatın hesabının sorulması da o bölgelerin yeniden imarı da Ankara ile Bakü'nün birlikte çalışması daha fazla somut iş birliği anlamına da geliyor.
2- Dağlık Karabağ'da bütün başkentleri şaşırtacak ölçüde hızla ulaşılan zafer Kafkaslarda da yeni bir dönemin kapısını açtı. Bölgede yeni bir güç denklemi oluştu. Rusya artık bölgeyi Sovyetlerden kalma arka bahçe olarak görmenin ötesine geçmek ve Türkiye'nin askeri ve siyasi varlığını kabul ederek çalışmak durumunda.