Burhanettin Duran Sabah Gazetesi

Bölgede "mezhep taassubunu" aşmak

Arap Baharı I. Dünya Savaşı sonrası şekillendirilen Ortadoğu'da köklü bir değişim beklentisi yaratmıştı. Libya, Suriye ve Yemen'deki iç savaşlarla bahar kışa dönüşünce bölgede ne...

10 Nisan 2015 | 105 okunma

Arap Baharı I. Dünya Savaşı sonrası şekillendirilen Ortadoğu'da köklü bir değişim beklentisi yaratmıştı. Libya, Suriye ve Yemen'deki iç savaşlarla bahar kışa dönüşünce bölgede ne eski düzen yıkılabildi ne de yeni bir düzen kurulabildi. Bu geçici dönemde bölgesel güçlerin rekabetini yansıtan vekalet savaşları bölgeyi etkisi altına aldı.
Bölgesel güçlerin vekalet savaşlarının en büyük maliyeti ise milli çıkarların dini söylemlerle savunulduğu yeni bir dini coğrafya yaratmasıdır.
Devlet yapılarının çöktüğü bir dönemde silahlı grupların tekfirci söylemleri bu dini coğrafyanın parçalanmasını ve kutuplaşmasını derinleştirdi.
İslamcı söylemler otoriter- seküler rejimlere muhalefet konumundayken daha özgürleştirici rol üstlenebilirken bugünün çatışmacı ortamında ciddi bir çatışma ve yozlaşma üretiyor.
Hem de vekalet savaşlarının görünmeyen kazananının İsrail olduğu göz ardı edilerek. Bölgedeki yeni çatışmacı ortam en fazla Türkiye'nin bölgesel perspektifine ters düştü. Demokrasi, laiklik ve İslami hassasiyetler arasında bir dengeyi yakalayan AK Parti İktidarı bölgenin geleceğini ekonomik işbirliği ve bütünleşmede görüyordu. Ancak bölgesel realite sert güç kullanan güçlerin rekabetine dönüşünce Türkiye'nin dış politika seçenekleri daralmaya başladı.
Suriye ve Libya'daki iç savaşın yanı sıra Mısır'daki Sisi darbesi devrim sonrası devlet inşa süreçlerinin çökmesi ile sonuçlandı.
Bu yeni ortam, bölgede sadece yumuşak gücün dönüştürücü olamayacağını da gösterdi.
Bölgesel çatışmaların çözümünde Türkiye aktif askeri operasyonlarda bulunmayı tercih etmiyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum 20 Mayıs 2024 | 673 Okunma Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? 17 Mayıs 2024 | 1.414 Okunma Değişim ama nasıl? 14 Mayıs 2024 | 569 Okunma Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? 11 Mayıs 2024 | 123 Okunma CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? 10 Mayıs 2024 | 303 Okunma