Suruç katliamının acısı yüreklerde tazeyken korktuğumuz başımıza
geldi. İki polis memuru ve DAİŞ bağlantılı olduğu iddia edilen bir
vatandaşımız PKK tarafından "misilleme" olarak öldürüldü. Terör
teröre kan kana bulaştı. Teröre karşı birleşmesi gerek kamuoyu
"gerçek suçlu" avına çıkan gladyatörlerin arenası haline dönüverdi.
En kolaycı argümanlar AK Parti'ye yönlendirildi: "Desteklediniz,
göz yumdunuz işte böyle oldu, katil sizsiniz."
Hükümetin DAİŞ ile mücadele çerçevesinde sadece son altı ayda 600
militanı gözaltına aldığı hatırlanmadı. ABD'li yetkililerin
Türkiye'nin DAİŞ ile mücadelede elinden geleni yaptığını açıklaması
duyulmadı bile. Zira yürünmüş bir yol vardı. AK Parti "İslamcıydı"
ve "Türkiye'yi bir tür IŞİD devletine" çeviriyordu. Suriye iç
savaşının aldığı vahim hal de AK Parti'ye hâkim olan
"yeni-Osmanlıcı", "neo-İttihatçı zihniyet" sebebiyleydi.
Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: AK Parti ve Erdoğan
karşıtlığı, Türkiye'nin gerçekliklerini ve geleceğindeki
sıkıntıları görmemizi engelleyen bir "peçeye" dönüştü. Bu peçeyi
kaldırın atın! Yaşadığımız her sorunu açıklamanın anahtarı haline
gelen bu "malzemeye" bağımlılıktan kurtulalım artık. Aksi takdirde
muhalifleri AK Parti'den kurtulur belki ancak oluşan siyasal
boşlukta Türkiye'nin yapısal ve konjonktürel sorunlarını çözmemenin
maliyeti hepimize ve yarınlarımıza çıkar.
Suruç saldırısını ve PKK'nın Çözüm sürecini açıkça bozan
infazlarını daha geniş bir pencereden anlamaya ihtiyacımız var.
Türkiye, 2013 Nevruzundan itibaren gittikçe daralan bir sarmalın
içinde. Suriye iç savaşına çözüm bulmayan uluslararası sistem ve bu
sistemin büyük güçleri Ortadoğu'yu mezhepsel ve etnik bir
çatışmanın içine attı.
Türkiye, ABD'yi bu iç savaşın, şimdi gerçekleşen, ağır maliyetleri
konusunda ikna edemedi. Suriye'nin terör örgütlerinin ve devlet
altı aktörlerin mücadele alanı haline geleceğini tahmin etmek için
strateji dâhisi olmaya da gerek yoktu. Bölgesel güçlerin nüfuz
alanlarını genişletme gayreti de yeni milislerin ve karşıtlarının
oluşmasını besledi. DAİŞ de böyle bir ortamın ürünü. PYD de iç
savaşın fırsatlarını en iyi değerlendiren aktör olarak bu çatışma
ortamının mamulü.