New York'ta, İran ambargosunu "delme" iddiasıyla yürütülen dava
"şov" kıvamında devam ediyor. Zarrab baş sanık konumundan
çıkarılarak tanık sandalyesine oturtuldu.
Çizdiği şemalarla ve kibarlığıyla hâkimi ve jüri üyelerini "para
aklama" mekanizmaları, yolları hakkında bilgilendiriyor.
Bu şovun en hararetli seyircileri de salonu dolduran FETÖ
mensupları.
Ne de olsa bu davada tanık olarak "dosyaları" ABD'ye kaçıran
abileri, FETÖ'cü polis şefleri sırada. Onların gözünde nihayet bir
ABD mahkemesi 17-25 Aralık yargı darbesi girişiminin "iddialarını"
sahiplenecek bir atmosfer yarattı.
Şimdi ise FETÖ mensuplarının önce 17-25'in gerçekten "yolsuzluk
operasyonu", daha sonra ise 15 Temmuz darbe girişiminin de AK
Parti'nin "kontrollü darbesi" olduğunu ilan etme zamanı. Yani FETÖ
nezdinde "kumpas" ve "darbe" suçlamalarından aklanma dönemi
geldi.
Halbuki bu davanın seyri ne olursa olsun, Türkiye'nin maşeri
vicdanında FETÖ "darbeci" hükmüyle damgalanmıştır. Bir daha asla bu
ülke örgüt mensupları için yaşam alanı olamayacaktır. Bütün
yönleriyle siyasi olan bu davanın, ABD cenahı ise çok boyutlu.