Gözler 14 Haziran'da Brüksel'de gerçekleşecek olan ikili
zirvede.
Biden yönetiminin göreve başlamasından bu yana birkaç kez
Washington'ın ele aldığı birçok önemli dosyada Türkiye'nin etkin
rolünü fark edeceğini yazmıştım.
İki liderin görüşmesine iki gün kala olumlu havanın güçlendiğini
görüyorum.
Aslında sadece ABD ve Rusya Dışişleri
bakanları Blinken ve Lavrov'un 19 Mayıs
görüşme konuları bile Ankara'nın Beyaz Saray gündemindeki
kritik yerine işaret etmeye yeterli: Ukrayna (Karadeniz)
Suriye, Dağlık Karabağ (Kafkaslar), Afganistan ve İran.
Başkan Biden'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı telefonla aramayı nisan
ayına bırakması ve 1915 olaylarından bahsetmesi ise bir taktik
olmaktan öteye geçmiyor.
Washington'daki "Türkiye'yi ihmal edelim, tarafına
bakmayalım" havası dağılmış durumda. "Sorunları
paranteze alarak işbirliğine yönelelim" eğilimi ağır
basıyor.
Bu sebeple Brüksel'de S-400 meselesinde Erdoğan ile Biden arasında
gerilim bekleyenlere katılmıyorum.
....