Bürokratik vesayeti ortadan kaldırmak Cumhurbaşkanlığı sistemine "evet" diyenlerin en önemli argümanı. Geniş meşruiyet zeminini oluşturan şey ise kuşkusuz ülkemizin acılarla dolu darbeler ve muhtıralar tarihi.
Askerin siyasete müdahalesi sadece kitaplarda okunan geçmişin hikâyesi değil. En yakın örnekleri olan 28 Şubat müdahalesi ve 15 Temmuz kanlı darbe girişimi canlı hatıralar olarak zihinlerde.
Bazı açıklamaların zamanlaması içeriği kadar semboliktir, çok şey ifade eder. Ve es geçilemez.
Kamuoyumuz tam da 16 Nisan'daki sistem değişikliğinin neler getireceğini tartışırken "enteresan bir zamanlama" ile 25 Şubat'ta Genelkurmay'ın 7 eleştiriye verdiği cevaplar Hürriyet gazetesinde yayımlandı.
İç sayfadaki "Karargâh rahatsız" başlığı sivil-asker ilişkilerini yeniden sorgulatacak bir etkide bulundu. Genelkurmay'ın metninde genelde laikçi- ulusalcı çevrelerden gelen eleştiriler cevaplanıyordu. Ancak bunların arasında "silahlı kuvvetlerde başörtüsü yasağının kaldırılması" konusunun olması dikkat çekiciydi. Hürriyet'in manşeti, bu sebeple, "Karargâhta" 28 Şubat sürecine benzer rahatsızlık hisseden üst düzey komutanların olup olmadığı fikrini akıllara getirdi.
***