Zeytin dalı operasyonu YPG'den sonra en çok Washington'ı
tedirgin etti. Çeşitli düzeydeki ABD yetkililerinin çelişkili
açıklamalarından sonra Trump'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayarak
harekâtı "sınırlandırma" ve "ABD güçleriyle ihtilaf riskine
girmeme" mesajını vermesi bu tedirginliğin en son izharı.
Bir gün önce ise Dışişleri Bakanı Tillerson mevkidaşı Çavuşoğlu'na
Suriye'nin kuzeyinde 30 km'lik "güvenli hat" kurma önerisinde
bulunmuştu. Uyarı ve işbirliği teklifi peş peşe geldi. Lakin
ABD'nin Suriye'de Türkiye'ye verdiği sözleri tutmaması derin bir
güvensizlik sebebi. Açıklamaların artık bir anlamı yok; sahadaki
icraata bakılıyor. Sözgelimi önceki gün Erdoğan, Obama'nın Münbiç'e
ilişkin verdiği sözü tutmadığını hatırlatmıştı. Aslında Trump da
"artık YPG'ye silah verilmeyeceği" sözünün aksine uygulama
yürütüyor.
ABD diplomatik hareketliliğin arkasında Ankara'nın Afrin'e operasyonunun Washington'ın yeni Suriye politikasını zora sokması bulunuyor. ABD'nin Suriye'de "kalıcı" olduğunu açıkladığı ve İran'ı hedefe oturttuğu bir dönemde Türkiye, YPG üzerinden hedeflenen emelleri tehlikeye düşürdü. YPG'nin Cenevre Süreci'ne dahil edilerek Suriye'nin geleceğinde önemli bir aktöre çevrilmesine sahada "hayır" dedi. Ankara, Washington'un YPG'yi orduya çevirerek Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda kurduğunu söylediği "istikrarı" tanımadığını gösterdi.