Burhanettin Duran Sabah Gazetesi

Hem dönüşüm hem direniş

AK Parti, dün, kuruluşunun on altıncı yıldönümünü kutladı. İki buçuk ay sonra da iktidardaki on beşinci yılını tamamlayacak. Erdoğan liderliğindeki AK Parti, Türkiye parti siyasetindeki ezberleri bozan...

15 Ağustos 2017 | 164 okunma

AK Parti, dün, kuruluşunun on altıncı yıldönümünü kutladı. İki buçuk ay sonra da iktidardaki on beşinci yılını tamamlayacak.
Erdoğan liderliğindeki AK Parti, Türkiye parti siyasetindeki ezberleri bozan bir performans sergiledi. Çok sayıda "ilklerin" partisi olmayı başardı.
Kesintisiz on beş yıllık iktidarla çok partili dönemin "istisnai partisi" olduğunu gösterdi.
Hem reform dalgasıyla kurumları dönüştürdü hem de kendisini ülkenin ve devletin bekasıyla özdeşleştirdi. Bunun anlamı Türkiye'nin menfaatlerini yeniden tanımlayarak korumak demek.
Küresel ve bölgesel istikrarsızlık sarmalında etkin bir aktör olarak kriz sonrası politikalarını geliştirebilmek demek.

***

Bu sentezi göremeyenler sürekli AK Parti'nin düşüşe geçtiğini söylüyor ancak her seçim sonrası yanılıyorlar. Zira AK Parti'nin gücü olan şeyi, esneklik ve adaptasyon kabiliyeti, zayıflık olarak görüyorlar.
Sözgelimi "milli ve yerli" hassasiyetleri korumayı statükoculuk olarak yorumluyorlar. Hatta "muhafazakâr demokrat iddialardan vazgeçmek," "dönüşüm ve reform iradesinin kaybı" olarak değerlendiriyorlar.
Halbuki AK Parti pratiğin içinden gelen altın bir dengeye ulaşmış durumda. "Dönüşüm ve savunma" ikilisini birlikte yöneterek bugünkü başarısını temin etti.

***

AK Parti ne Demokrat Parti gibi Kemalist vesayetçi yapıların kendisini tasfiye etmesine müsaade etti. Ne de Anavatan Partisi gibi iktidarda hızlı bir yıpranmaya uğrayarak milletin teveccühünü kaybetti.
Gezi başkaldırısından da 17-25 Aralık yargı darbesinden de 15 Temmuz kanlı darbe girişiminden de sağ salim çıkmayı başardı.
Başbakan ve genel başkan değişimlerini parti bütünlüğüne zarar getirmeden yapabildi. En önemlisi, yüzde 34 ile başladığı oylarını, iktidarda iken yüzde 49'a taşıyabildi.

***

Bu başarıyı hem uluslararası sistemde "yükselen yıldız" olarak resmedildiği dönemde hem de "Batı'dan kopan İslamcı otoriter parti" şeklinde etiketlendiği zamanlarda sürdürebildi.
Saldırı altında iken ekonomik büyümeyi sürdürme ve yeni dış politika açılımları yapabilme kabiliyetini gösterdi. Gerektiğinde, Fırat Kalkanı Operasyonu gibi, sert güç kullandı.
Kuruluşundan bugüne hep tartışmaların odağında olan AK Parti'nin bu başarısının arkasında güçlü liderlik, geniş kitlelere ulaşabilme, icraatın ve çözümün adresi olarak konumlanma ve dinamik bir teşkilatlanma bulunuyor.

***

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum 20 Mayıs 2024 | 673 Okunma Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? 17 Mayıs 2024 | 1.414 Okunma Değişim ama nasıl? 14 Mayıs 2024 | 569 Okunma Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? 11 Mayıs 2024 | 123 Okunma CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? 10 Mayıs 2024 | 303 Okunma