Burhanettin Duran Sabah Gazetesi

Heretizm ile marjinal Batıcılık bataklığında!

Gülen hareketinin 17-25 Aralık operasyonları sonrasında AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhtarı uluslararası kampanyaya "gözü kara" katkılarda bulunmasına dikkat çekmiştim. Bu hareketin mensuplarının...

29 Temmuz 2016 | 191 okunma

Gülen hareketinin 17-25 Aralık operasyonları sonrasında AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhtarı uluslararası kampanyaya "gözü kara" katkılarda bulunmasına dikkat çekmiştim.
Bu hareketin mensuplarının Kemalist kesimin Batıcı eleştirel dilini kullanarak kendilerini Türkiye'nin "yeni Batıcıları" olarak konumlandırdıklarını söylemiştim.
AK Parti'yi "radikal İslamcı" olmakla ve önce El-Kaide, daha sonra DAİŞ destekçisi olmakla suçlayan Gülen hareketi 15 Temmuz darbe girişimi ile yeni bir safhaya geçti.
Bu safha Türkiye'de tüm toplumsal kesimlerde "terörist" olarak kodla- nan bir hareketin "heretik" ve "taşeron" konumunu pekiştirmesidir.
Dahası, ülkesiyle yabancılaşmanın son durağı olarak yeni bir "marjinal Batıcılığa" sürüklenmesidir. "Ilımlı," "diyalogcu" ve "küreselci" görünümü bu gidişatı örtemeyecek.
Zira FETÖ bu kanlı darbe girişimi ile Türkiye'yi bir daha geri dönülemeyecek şekilde kaybetti. Bunun tek göstergesi FETÖ'cülerin kamu kuruluşlarından tasfiyesi değil.
Daha önemlisi, Türkiye'deki AK Parti muhaliflerinin bile 15 Temmuz'un FETÖ darbe girişimi olduğu üzerinde büyük bir uzlaşmaya varması.
Erdoğan'a keskin muhalif sesler bile bu uzlaşmayı bozmaya kalkmadı.
Böylece içte Erdoğan karşıtı söylem darbe girişimine verilen demokratik-sivil direniş ile iyice zayıflatılmış oldu.

***
Meşruiyeti sıfırlanan Gülen hareketinin elinde mensuplarını, diyasporasını Batılı istihbarat kurumlarının daha fazla hizmetine sunmaktan başka bir şey kalmadı.
FETÖ lideri Gülen'in, New York Times gazetesinde yazdığı makalede "Batılı demokrasilerin ılımlı Müslümanlara ihtiyaç duydukları bir dönemde, 'hizmet' içindeki ben ve arkadaşlarım Batı'nın yanında yer aldık" argümanı bu söylediklerimin ispatı mahiyetinde.
Açıktan, hareketinin hâlâ Batı'ya hizmet etme değeri olduğunu ve bunun için iade edilmemesini söyleyen Gülen elindeki tek kozu oynamaya devam ediyor: Erdoğan'ın "diktatörlüğü" muhabbeti.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum 20 Mayıs 2024 | 673 Okunma Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? 17 Mayıs 2024 | 1.414 Okunma Değişim ama nasıl? 14 Mayıs 2024 | 569 Okunma Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? 11 Mayıs 2024 | 123 Okunma CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? 10 Mayıs 2024 | 303 Okunma