Türkiye ve ABD arasındaki vize krizi bir komisyon kurularak
aşılmaya çalışılırken ikili ilişkilerde yeni bir meydan okuma
ortaya çıkıyor. İran'ın Ortadoğu'da nasıl sınırlandırılacağı ve
Türkiye'nin tavrının ne olacağı. Trump yönetiminin kapsamlı yeni
İran stratejisi dün açıklandı. Bu satırlar yazıldığında henüz
Başkan Trump konuşmasını yapmamıştı.
Trump'ın gönlünün 90 günde bir onay için önüne gelen İran nükleer
anlaşmasını onaylamamaktan yana olduğu biliniyor. Zaten Trump genel
olarak çok taraflı anlaşmalara değil iki taraflı anlaşmalara sıcak
bakıyor.
TPP ve Paris iklim anlaşmalarına bakışına paralel olarak İran
anlaşmasını da böyle görüyor. Ancak Savunma Bakanı Mattis ve
Dışişleri Bakanı Tillerson nükleer anlaşmanın onaylanmasını
istiyor. Onaylanmamayı İran'ın daha hızlı şekilde nükleer silah
sahibi olacak bir süreci başlatacağını düşünüyorlar.
Obama'nın İran ile imzaladığı bu anlaşmayı "ABD'nin en kötü
anlaşması" olarak gören Trump'ın önünde iki seçenek var.
İlki onaylamayarak Kongre'nin önüne götürmek ve 60 gün içinde
İran'a yeni yaptırımlar getirilip getirilemeyeceğini görmek.
İkincisi bir kere daha onaylamak ancak anlaşmayı yenileme gereğini
gündemde tutmak.
İran'ın anlaşmanın kurallarına uyduğunu ABD kurumları bile kabul
ederken Trump'ın onaylamamayı seçmesi Avrupa'nın, Rusya ve Çin'in
karşı çıkması ile sonuçlanacaktır.
Trump'ın basına sızan kapsamlı İran stratejisinin diğer unsurlarına
bakalım.