HP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu son iki yıldır
muhalefetin ortak adayı olmak için etkin bir kampanya
yürütüyor.
"Genel başkanın iddiası partiyi de yükseltir" anlayışı ile başlayan
kampanya gerçekten Kılıçdaroğlu'nu adaylık zeminine taşıdı
ancak CHP'nin oyları pek de hareketlenmedi.
2014 ve 2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerinden farklı
olarak Kılıçdaroğlu, muhalefeti adım adım kendi adaylığında
birleştirme kampanyası yürüttü.
Bu kampanyanın iki aşamalı bir süreci vardı.
İlki, 6 partiyi önce masada toparlayıp birlikteliğe mahkûm etmek,
sonra da masanın en büyük partisi olarak kendi ismini dayatmak.
Akşener'in aday olmayarak muhalefetin adayını belirleme
hamlesini Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş'ın aday
olmalarının önünü kapayarak boşa düşürdü.
CHP'liler artık 6'lı Masa'nın Kılıçdaroğlu'nun adaylığını sağlamak
için kurulduğunu açıkça konuşuyor.
Şubat ya da mart fark etmez, hatta ortak adayın açıklanmasının
uzaması Kılıçdaroğlu'nun lehine.
Son iki aylık süreçte genel başkanlardan başka bir ismin, teşkilatı
olmadığı için, etkili kampanya yapması büyük zorluklar taşır.
İYİ Partililer "Onay makamı değiliz" diyerek CHP dayatmasına tepki
gösterse de artık Akşener'e önerilecek tek seçenek eşit konumdaki
diğer sağ parti genel başkanlarından hallice "güçlendirilmiş
cumhurbaşkanı yardımcılığı" kalmış gibi görünüyor.
Adaylığı aldığında Kılıçdaroğlu, HDP ile son pazarlığı
yapmayı deneyerek kampanyasının ilk aşamasını
tamamlayacak.
İkinci aşama ise elbette Cumhurbaşkanı Erdoğan ile
sandıkta yarışmak.
Kılıçdaroğlu aday olsa da olmasa da asıl zorlu süreç burası
olacak.
Malum, Kılıçdaroğlu'nu karşısında aday görmek isteyen şekilde
davranan Cumhur İttifakı'nın kampanyası geçmişi ve bugünüyle
CHP üzerine odaklanacak.