Suudi Arabistan- BAE- Mısır- Bahreyn dörtlüsünün başını çektiği
Katar ablukasında yeni bir aşamaya geçildi. Kuveyt arabuluculuğuyla
Doha'ya 13 maddelik kapsamlı bir talep listesi ulaştırıldı. Hem de
ABD Dışişleri Bakanı Tillerson'ın taleplerin "makul ve
uygulanabilir" olmasını söylemesinden bir gün sonra, tam zıddı bir
içerikle. Ve Suud'un "muktedir" prensinin yeni veliaht ilan
edilmesinin hemen ardından.
Her şeyden önce Körfez, ablukanın başlamasından bugüne 20 gün
geçmesine rağmen Katar'ın teröre destek verdiği iddiasına ilişkin
somut deliller sunamadı. Şimdi ise muğlak ve kapsamlı talepler
paketi ile Katar'ı on yıllık bir süre için denetim altında tutacak
bir "uydulaştırma" hamlesine girişti.
Bu paketin içinde "başka ülkelerin iç işlerine karışmayı kes," ve
"Katar'ın politikaları nedeniyle yaşanan can ve mal kayıpları için
tazminat öde," gibi uygulanamaz, muğlak hususlar bulunuyor. Ya da
"El-Cezire dahil Katar fonlu bütün medya organlarını kapat" ve
"muhalif gruplara verilen desteğin tüm belgelerini teslim et" gibi
makul olmayan istekler yer alıyor.
Bu talep listesinin BAE, Bahreyn ve Mısır'ın kendi
muhalefetlerini bastırmak amacıyla hazırlandığı anlaşılıyor.
Listedeki terör örgütleri arasında Müslüman Kardeşler'in sayılması
Körfez'in "ılımlı, İslamcı muhalefet" korkusuna karşılık geliyor.
Hizbullah ve İran'la ilişkilerin kesilmesi vurgusu ise Körfez'in
İran ve vekilleri ile mücadele gündeminin yansıması. Ancak
taleplerin en tezatlı unsuru ise kuşkusuz "Türkiye'nin Katar'daki
askeri varlığını derhal iptal et" maddesi. Bu madde, egemen bir
devlete dayatma olmaktan fazlasını içeriyor. Yani ablukanın ağır
şartları sadece Katar'a diz çöktürme amacında değil.
S. Arabistan- BAE- Mısır- Bahreyn dörtlüsü İran'ın yanı sıra
açıktan Türkiye'yi de hedef alıyor. Bu durum bölgesel denklemler
açısından alarm zillerini çaldıracak bir ortam hazırlıyor.