1 Kasım istisnai bir seçimdi, sonucu da sürpriz oldu. Bu seçimler yepyeni bir dönemin kapılarını açtı.
2013'ten itibaren Türkiye'nin içine girdiği türbülanstan çıkışın miladı oldu. AK Parti yeniden muktedir olma ve ülkeyi dönüştürme fırsatını yakaladı. Bu fırsat aslında geçtiğimiz on üç yılın hesabını iktidarda iken verme ve yenilenme imkânı. Yeni Türkiye'yi inşa etme çabasında tazelenme isteğinin onaylanması.
Bu sonuçlarla AK Parti de Türkiye siyasi hayatının sıra dışı partisi olduğunu bir kez daha gösterdi. Uçağın burnu aşağı indiğinde onu tekrar yukarı çevirebilen hiçbir siyasi parti olmadı. AK Parti istisna, birçok yönden...
İktidar yorgunluğunu, silkinerek bu kadar hızlı üstünden atabilen bir siyasi aktör görmedik. Seçmenler 2011'e geri dönerek AK Parti'yi yüzde 49.4 ile yeniden güçlü şekilde tek başına iktidar yaptı. Hatalarından ders çıkararak bu kadar kısa sürede kaybettiği 8-9 puanı geri alabilmek normal ötesi bir başarı.
MHP'nin 4 puan, HDP'nin 2.5 puan ve küçük partilerin 2 puan kaybettiği seçimlerin en sade okuması şudur: 7 Haziran-1 Kasım arasında yaşananlar sandığa giden seçmenlerin hafızasında canlıydı. Milletin maşeri vicdanında 5 aylık istikrarsızlık mahkûm edildi. Ve sorumlular muhalefet partileriydi. MHP kilit parti olduğu halde "hayırcı" tavrı ile hükümet olamayacağını gösterdiği için cezalandırıldı.