Cumhurbaşkanı adayları ve ittifaklar netleşirken seçim dönemi söylemleri yeni bir düzleme geçiyor. Bir yanda her şeyin söylendiği hatta aynı ittifaktakilerin birbirini kıyasıya suçladığı sahnelere şahit oluyoruz. Ancak sözlerle eylemler uyuşmuyor, yani siyaseten zevahir kurtarılıyor. Diğer yandan, seçmenin iradesine dayatmada bulunan aşırı söylemler birer birer sahaya sürülüyor. Muhalefet kesiminde tehditler, mahalle baskıları, ümit ile rövanş arzusunun karışımı öfke hissiyatı giderek birbirine karışıyor. 14 Mayıs seçimleri seçmenin siyasi-ideolojik ayrımları ve kapışmaları anlamlandırmakta zorlanacağı bir seyre yöneliyor. Şimdiden "pusu, dayatma, terörün gölgesi" gibi suçlamalar Millet İttifakı'nın iki büyük partisi arasındaki çekişme...