Burhanettin Duran Sabah Gazetesi

Muhalefetin “büyük koalisyon” arayışı

Sabah Gazetesi Yazarı Burhanettin Duran’ın bugünkü (08.02.2022)’’ Muhalefetin “büyük koalisyon” arayışı ‘’ başlıklı yazısı.

08 Şubat 2022 | 441 okunma

6 muhalefet partisinin genel başkanlarının yuvarlak masa toplantıları 12 Şubat'ta başlıyor. "Güçlendirilmiş parlamenter sistem" önerisinde birleşen bu partiler bir süredir dağınık görüntü vermekle ve ortak bir siyasi program sunamamakla eleştiriliyordu. Son dönemde GP ve DEVA'nın Millet İttifakı'na katılması etrafındaki tartışmalarda muhteris bir siyaset mühendisliği yürürlükte. Hedef Millet İttifakı'nın adını değiştirmek ve yeni bir forma sokmak. Seçimde "esnek iş birliği" şeklindeki eski tür birliktelikten yeni "kurumsal- kalıcı bir ittifaka" geçmek. Yani Cumhur İttifakı karşısına benzer hatta daha büyük bir iddiayla çıkmak. Buna, 2023 seçimleri öncesini ve sonrasını yönetme hedefinde olan muhalefetin "büyük koalisyon" kurma arayışı diyebiliriz. Programını ve iktidar paylaşımını seçimden önce ilan eden bir koalisyon kurmak gündemde.

İKİ İTTİFAK TÜRÜ DE ZORLU
Muhalefet partilerinin sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığı ile iktidara alternatif olamayacağını gören bir aklın teşviki ile Millet İttifakı zorlu bir süreci test ediyor. Hem seçimi hem de sonrasını planlayan/ yöneten bir ortak irade oluşturmak mı? Yoksa partilerin farklılık ve ihtilaflarına imkân tanıyan esnek bir birlikteliğin seçilmiş konulardaki ittifakı mı? İki seçeneğin de avantajlarının yanı sıra hayli zorlayıcı yönleri var. İlk tercih, GP ve DEVA'nın CHP önderliğindeki bloğa katılmasını meşrulaştırmak için kullanılabilir. Yine küçük partilerin temsilde ve karar almada oylarına kıyasla daha avantajlı duruma gelmesine imkân sağlar. Ancak kazanacak milletvekili sandalyelerinin dağılımı ve ortak adayın kim olacağı sadece kâğıt üzerindeki konular değil. Partiler içinde bile ciddi bir yarışma ve ayrışma sebebi. Daha şimdiden CHP içindeki cumhurbaşkanı adaylığı rekabeti ortalığa saçılmışken 6 partiyi (artı 1, HDP'yi de eklemeli) muhayyel bir seçim zaferi sonrasının iktidarını paylaşmaya ikna edebilmek çok büyük bir iddia. Bu iddia her sorunun müzakere edilerek çözüleceğine inanan liberal aklın bir tezahürü, iktidarın bilinen doğasına da aykırı. Parti genel başkanları bilmem kaçıncı kez yuvarlak masada oturabilse de farklı seçmen grupları seçim öncesi dayatılacak ortak siyasi programı beğenmeyebilir. İkinci seçenek (seçimde esnek iş birliği) daha kolay yönetilebilecek bir ittifak türü ise de iktidara talip olma mesajı açısından zayıf. Esneklik, 6 partinin ideolojik/siyasi farklılıklarının güncel siyasetin akışı içinde sürekli bir tartışma alanı olmasını da engellemez.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum 20 Mayıs 2024 | 673 Okunma Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? 17 Mayıs 2024 | 1.414 Okunma Değişim ama nasıl? 14 Mayıs 2024 | 569 Okunma Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? 11 Mayıs 2024 | 123 Okunma CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? 10 Mayıs 2024 | 303 Okunma