Türkiye'nin BAE ve İsrail ile normalleşmesi muhalefetin hoşuna
gitmiyor.
Daha önce iktidarın bu ve benzeri ülkelerle milli çıkarları korumak
için gerilmesini eleştiriyorlardı.
"Hiç dost ülke bırakmadınız" diyorlardı.
Türkiye'nin Suriye, Libya ve Karabağ'daki askeri varlığına "ne
işimiz var orada" cümlesiyle karşı çıkıyorlardı.
YPG, FETÖ ve S-400ler etrafında ABD ile, Doğu Akdeniz'deki
çıkarlarımız için AB ile gerilmemizin ülkemize zarar verdiğini
iddia ediyorlardı.
Yeni bir diplomasi dönemine işaret ediyorlardı.
Halbuki Türkiye, gerildiği ülkelerden hiçbirine düşmanlık yapmadı,
sadece kendi çıkarlarını korumaya çalıştı.
Askeri varlığını terörle mücadele ve istikrar sağlamak için
seferber etti.
Suriye, Irak, Libya ve Karabağ örnekleri ortada.
Şimdi de küresel ve bölgesel sistemin değişimi sebebiyle
rakiplerimiz bize yönelik karşıtlıklarını terk ettikleri için
onlarla normalleşiyoruz.
Hem Körfez hem de İsrail, İran'ın güçlenmesini kaygıyla
izliyor.
Kaldı ki Türkiye, Filistin ve Mescid-i Aksa konusunda hala
hassas.
Bütün bunlara rağmen muhalefet normalleşme sürecini "ilkesizlikle,
tutarsızlıkla ve tavizkar olmakla"...