Sığınmacılar üzerine üretilen ideolojik hurafelerden
bahsediyorum.
Çevremizdeki bölgenin ülkemize dayattığı düzensiz göç sorununu
ırkçı veya popülist yaklaşımla çözemeyeceğimiz açık.
Rasyonel, uzun vadeli ve kapsamlı bir politika için Türkiye'deki
sığınmacı tartışmasını ideolojik hurafelerden arındırmalıyız.
İlk akla geleni, muhalefetin sık söylediği "Şam ile masaya
oturursak Suriyelilerin ülkelerine döneceği" hurafesi. Neyse ki
bunun sonuç üretmeyeceği artık kamuoyunun malumu.
Yeni bir Suriye denkleminde muhaliflerin korunaklı yeri olmadıkça
Suriyeliler geriye dönmeyecek.
Aksine İdlib'deki varlığımızı ve güvenli bölgeleri koruyamazsak
yeni sığınmacılar gelebilir.
AFGAN SIĞINMACILAR VE DİN
ARGÜMANI
İkinci hurafe, iktidarın Suriyeli ve Afgan sığınmacılar üzerinden
demografik değişim peşinde olduğu.
Buna dini kisve giydirenler de var.
"Koyu dindarlık temelli yeni bir tabaka yaratıldığı" iddiası
dillendiriliyor.
Hatta ABD'nin Afganistan'dan çekilmesinin oluşturduğu boşlukta
hareketlenen Afgan sığınmacıları...