Rus lider Putin beklenen hamlesini yaptı. Dün sabah Ukrayna'ya saldırıyı başlattı. Kremlin, Donbass'taki ayrılıkçı iki cumhuriyetin davetiyle "özel askeri operasyon" gerçekleştirdiği ve amacının Ukrayna'yı "silahsızlandırmak ve Nazilerden temizlemek" olduğu iddiasında. Rus bombardımanının havaalanlarını, askeri noktaları ve çok sayıda şehri hedef alması, Kırım'dan kara birliklerinin girmesi, Kiev yakınlarına hava indirme yapılması, bu harekâtın Donbass'ın ötesinde bir kapsama sahip olduğunu gösterdi. Bu haliyle Kremlin'in hedefi, Ukrayna'da yönetim değişikliğini sağlamak.
Bütün sert söylemlere rağmen ABD, NATO ve Avrupa'dan askeri bir tepki beklenmiyor. NATO, üye ülkeler için savunma planlarını etkinleştirdi. ABD ve AB yetkilileri, Rus ekonomisini çökertecek ağır ekonomik yaptırımlardan bahsediyor. Harekâtın nerede duracağı ise şimdilik Putin'in kararına ve Ukrayna'nın savunma direncine bağlı. Herkesin farkında olduğu husus ise Putin'in revizyonist emeller beslediği. 2008 ve 2014'teki NATO'yu 1997 öncesine çevirme politikasını yeni bir merhaleye taşıdığı. "20. yüzyılın en büyük felaketi" şeklinde nitelediği Sovyetler Birliği'nin dağılmasının Rusya açısından olumsuz etkilerini toparlamaya çalıştığı.