Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, adaylığını ve 2023
seçimlerinin tarihini (Haziran) açıklamasıyla siyaset yeni bir
hareketlilik dönemine giriyor. Zaten çok hareketliydi, şimdi bütün
kozların masaya konulacağı son düzlüğe girdik. Bu itibarla
önümüzdeki bir yıllık seçim süreci, elitler açısından çok zorlu bir
psikolojik test olma özelliği taşıyor. Elbette partilerin,
adayların ve seçmen tabanlarının psikolojisinin, ülkemizde artık
her birisi kritik olan seçimler öncesinde kazanma ümidi ile
kaybetme endişesi arasında gelip gitmesi normal. Hatta başkanlık
sisteminin özelliği olarak da siyasetin
gergin ve sert dille yapılacağı anlaşılıyor.
Örnek vermek gerekirse, ABD'nin 2020 seçimlerinde yaşadığı
kutuplaşma Amerikan elitlerinde bir travma bıraktı. Kongre
binasının basılması ve Cumhuriyetçiler arasında seçimin çalındığına
dair şüphe, Amerikan demokrasisine ciddi zarar verdi. 2024
başkanlık seçimlerini demokratik gerileme ve iç bölünme açısından
kaygıyla bekleyen Amerikalı meslektaşlarım var. Türkiye ise yeni
sistemin (yüzde 50 artı 1) etkisine ek olarak yirmi yıllık
AK Parti iktidarını bir türlü yenemeyen
ve...