AK Parti ve MHP, siyasi partilerin "seçim ittifakını"
yasallaştıran ortak kanun teklifini Meclis'e sundu. Teklif
kanunlaşırsa küçük partiler yüzde 10 barajını aşabilecek
birliktelikler kurabilecekler. İster barajı aşan partilerle ister
baraj altı partilerle bir araya gelerek Meclis'te temsile
kavuşacaklar.
Bu teklifin arkasında AK Parti-MHP-BBP'nin oluşturduğu "cumhur
ittifakı" var. Söz konusu partiler 2019 seçimlerinde cumhurbaşkanı
adayı olarak Erdoğan'ı destekledikleri gibi milletvekili
seçimlerinde de "cumhur ittifakı" olarak yarışacaklar.
Bu düzenleme 16 Nisan referandumu ile kabul ettiğimiz
cumhurbaşkanlığı sisteminin siyasi karakterini belirleyecek öneme
sahip. Seçilen cumhurbaşkanının dayandığı seçmen bloklaşmasını,
partilerin Meclis'teki temsilinin mahiyetini ve
cumhurbaşkanı-meclis ilişkisini belirleyecek. Hatta seçilen
cumhurbaşkanının kuracağı hükümet profiline katkı sağlayacak.
Seçim ittifakı, seçim öncesinde oluşturulduğu ve hükümetin
kurulmasını belirlemediği için parlamenter sistemdeki koalisyondan
farklı. Hükümet etmede istikrarsızlık oluşturmuyor. Aksine seçilen
cumhurbaşkanının Meclis'te çalışabileceği bir çoğunluğu temin
etmesine katkı sağlayarak başkanlık sisteminde istikrarı ve
verimliliği güçlendiriyor.