1 Kasım'da AK Parti'nin başarısının altında seçmenlerin
istikrarı, güvenliği ve tek başına hükümeti tercih etmesi yatıyor.
Bu tercih öncelikle PKK ve DAİŞ'in yarattığı kaos ve insani
kayıplardan duyulan kaygı ile ilgiliydi. Dolayısıyla PKK ve DAİŞ
terörü ile mücadele AK Parti'nin öncelikli gündemi arasında yer
alacak. Başbakan Davutoğlu PKK ile mücadeleye kış şartlarında da
devam edileceğini vurguladı.
Ekonomide yapısal reform ve iç siyasette siyasal sistem değişimi
gibi kritik konular öne çıksa da yakın dönem için Türkiye'nin
gündeminde dış politika daha önemli olacak.
Türkiye sıkıştığını hissettiği konularda yeni inisiyatifler alacak
ve yeni açılımları kovalayacak.
Kıbrıs'ta çözüm arayışından Ermenistan ve İsrail'le ilişkileri
yeniden ele almaya kadar.
Türkiye- ABD ilişkilerinin Obama yönetiminin son bir yılında
yepyeni bir düzleme geçmesi beklenemez.
Suriye iç savaşını sadece DAİŞ ile mücadele üzerinden okuyan Obama
yönetimi krizi "kontrollü kaos" ile yönetmeyi seçti. Bu yüzden
Rusya'nın askeri müdahalesinden de diplomatik alanda girişimde
bulunmasından da rahatsız değil. Hatta Suriye krizinin ABD için
daha az maliyetle yönetilmesi açısından memnun olduğu bile
söylenebilir.