Büyükelçi Andrey Karlov'un öldürülmesi Türkiye-Rusya
ilişkilerini baltalamayı hedeflese de etkileri daha büyük olacak
bir suikast. Elbette olayı, 1. Dünya Savaşı öncesinde Avusturya
Arşidükü Franz Ferdinand'ın öldürülmesi ile kıyaslamak doğru
olmaz.
Yine Ankara ve Moskova arasında kriz bekleyenler de yanıldı. Uçak
krizinin aksine bu defa suikastın ilişkileri bozmaya yönelik bir
"provokasyon" olduğu görüldü. Ve iki ülke başarılı bir kriz
yönetimi sergileyerek olayın soruşturulması için ortak bir komisyon
kurdu.
Suikastın Suriye'deki denklemin matematiğini değiştiren Moskova
zirvesi öncesi olması ise rastlantı değildi. Daha önemlisi,
failinin FETÖ bağlantılı olması Rusya- ABD ilişkilerinde yeni bir
gerilimin konusu olma potansiyelinde. Görev başı yaptığında Trump
yönetiminin Suriye'yi de içine alan bu gerilimle uğraşmak zorunda
kalacağı ortada.
***
Suikast bir yanıyla FETÖ'nün radikalleşmeye devam ederek bireysel
suikastlar dönemine geçtiğini gösteriyor. Bu da yabancı
istihbaratların kör taşeronu olacak çok sayıda fanatiğe karşı
teyakkuzda olmayı gerektiriyor. Diğer yanıyla ise Türkiye'nin bu
örgütle mücadelesinde yeni uluslararası destekler bulabileceğine
işaret ediyor. ABD'nin "ılımlı İslam projesi" olarak Gülen
hareketinden rahatsız olan Rusya söz konusu projenin aşırı
radikalleşmiş hali ile sert mücadeleyi gündemine alabilir. Ancak
asıl kritik gelişmeler Suriye'ye ilişkin...