Düzensiz göç tartışması siyasi hayatımızın kalıcı bir unsuruna
dönüşüyor. Ülkemizdeki 3.7 milyon Suriyelinin geleceği meselesine
ek olarak şimdi de Afgan sığınmacı akını riski muhalefetin eleştiri
gündeminde. Hem transit hem de hedef ülke olarak Türkiye,
düzensiz göçü yönetmek için hangi entegre
politikaların uygulanması gerektiğini tartışmak zorunda.
Sığınmacı yükü açısından dünyada en fazla elini taşın altına koyan
bir ülke olarak Türkiye, bu meseleye çok aktif müdahale etmek
durumunda. Nitekim 2016 sonrası Suriye'de üç operasyon yapmamızın
ve İdlib'deki askeri varlığımızın sebeplerinden birisi PKK
terör koridorunu engellemek ise diğeri de
düzensiz göçü durdurmaktı. Şimdi de Afganistan-İran hattından
gelebilecek göç dalgasının engellenmesi gerekiyor.
İster Taliban'ın yönetimi tümüyle ele geçirmesi durumunda ister
İran'ın siyasi- ekolojik sorunları sebebiyle Türkiye'ye doğru
hareketlenecek milyonlara karşı önlemler alınmalı. Sorunların
kaynak ülkede çözümüne katkı, İran ile işbirliği ve sınırlarımızın
etkin şekilde korunması ilk akla gelen önlemler.
Türkiye'nin insani göç politikası
uyguluyor...