Donald Trump 20 Ocak'ta devralacağı başkanlığın kabinesini oluşturma sürecinde. Daha önce Trump'ı beğenmediğini söyleyen birçok üst düzey bürokrat ve Cumhuriyetçi isim yeni yönetimde yer almak için istekli.
Öne çıkan isimlerin işadamları ve emekli askerler olması dikkat çekiyor. Washington'da emekli askerlerin kritik pozisyonlara gelmesinin sivil-asker ilişkilerinin mahiyetini değiştireceği tartışılıyor.
Bunu Trump'ın söylemleri ve kişiliği ile birlikte okuyan analistler Amerikan tipi "otoriterleşme" olgusundan bahsetmeye başladılar bile. Hatta ulusal güvenlik danışmanı olarak açıklanan M. Flynn'i tedip etmek için bir medya kampanyası yürütüldüğü bile söylenebilir. Lobicilik yaparken Rus parası kullandığı yönünde eleştiriler mevcut.
Washington eliti kendi iç rekabeti ile meşgul iken dünyanın önde gelen başkentleri de ABD'nin yeni dış politikasının nasıl şekilleneceğini merak ediyor. Merak etmekle kalmıyor; kritik pozisyonlara atanan isimleri, onların spesifik tercihlerini öğrenerek öngörülerde bulunmaya çalışıyor.
Bu gayretlerin odaklandığı husus Trump döneminde ABD'nin küresel rolünün ne olacağıdır. ABD'nin yeni "küresel stratejik görüşünün," yani Trump doktrininin ne olacağıdır.