Trump'ın görevi devralmasına hazırlanan Washington'da "stratejik
öncelikler" mücadelesi yaşanıyor.
ABD için öncelikli tehdit hangisi, Rusya mı Çin mi? İlki kısa
vadeli, ikincisi orta-uzun vadeli stratejik hesaplar açısından
önemli.
Trump'ın kendisi ve yeni kabinede dışişleri bakanı olarak yer
alacak Tillerson, Çin faktörünü daha fazla önemsiyor.
Savunma bakanı adayı Mattis ve CIA direktörü adayı Pompeo ise Rus
faktörünü kritik görenler arasında.
Yeni başkanın ekonomiyi önceleyen milliyetçi tutumu sebebiyle ABD
stratejistlerinin uzun vadeli tehdit olarak gördüğü "Çin'in
yükselişi" mevzusu yakın dönem önceliğine dönüşme
potansiyelinde.
Güney Çin denizinden sonra Tayvan konusu da Çin resmi medyasında
yeni ABD yönetimine sert uyarı gönderilmesine sebep oldu.
Trump'ın Tayvan lideri ile telefonda konuşması Pekin'de "Tek Çin"
politikasının terk edilme ihtimali olarak değerlendiriliyor.
Resmi yayın organı China Daily'de Trump'ın "Tek Çin politikasına
yönelik provokatif hamlelerini sürdürmesi halinde Pekin'in ona
karşı acımasız olmaktan başka çaresi kalmayacaktır" mesajlı bir
makale çıktı.
Anlaşılan Pekin, Trump'ın ekonomiyi stratejik müdahale amaçlı
kullanma ihtimalinden ziyadesiyle çekiniyor. İşi baştan sıkı tutmak
için medya üzerinden sert uyarılarda bulunuyor.