Fransız Cumhurbaşkanı Macron'un İslam karşıtı provokasyonlarına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın verdiği sert tepkiyi etiketleyenlerin dillerinde çok sayıda suçlama var. Hepsi de gerçekliği çarpıtan ideolojik kampanyanın unsurları.
Neymiş; Erdoğan, neden "kültür savaşı" yapıyormuş. Neden "şiddet iklimi yaratarak Müslümanların radikalleşmesine katkı" sağlıyormuş. Dahası, Erdoğan, neden "Batı karşıtı yeni bir hikâye" peşindeymiş? Bu soruların hiçbirisi doğru sorular değil. O yüzden verilen cevaplar da gerçeklikle örtüşmüyor. Zira Erdoğan son yıllarda artan İslam karşıtlığının Fransa gibi önde gelen Avrupa ülkesinin cumhurbaşkanının elinde yeni ırkçılık ve nefret suçları dalgasına dönmesini istemiyor.
Daha önce medeniyetler ittifakı ve Türkiye'nin AB ile entegrasyonu için çalışan Erdoğan, Batı karşıtlığının ne ülkesine ne de Müslümanlara fayda getirmeyeceğinin farkında. Ancak Batı merkezli dünya düzeninde Müslümanlara yapılan haksızlıkları da haykırmaktan geri durmuyor.