Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cuma günü çıktığı Çin-ABD
gezisinin son gününde Washington'dayız. Pekin'deki "Kuşak ve
Yol" girişiminin sunduğu muazzam ticari işbirliği
potansiyeline rağmen hepimizin zihni bugünkü Erdoğan-Trump
görüşmesindeydi.
Trump'ın YPG'nin silahlandırılmasına onay verdiği
kararnamenin gölgesinde gerçekleşen ikili görüşmeden bir uzlaşma
çıkabilir miydi? Erdoğan, iyimser olduğu kadar sürprizlere de
hazır.
Gazetecilerle görüşmesinde Trump'ın son kararını
"nihai karar" olarak görmediğini açıkladı:
"Şimdi de nihai görüşmeyi biz yapacağız. Ondan sonra da
nihai kararımızıvereceğiz. Eğer stratejik müttefiksek ittifak
içinde karar almamız lazım. İttifaka gölge düşecekse başımızın
çaresine bakmamız lazım."
"Başımızın çaresine bakarız" ibaresi
Türkiye'nin PKK-YPG'den hissettiği
varoluşsaltehdidin büyüklüğüne işaret ediyor.
Ve bu tehdidin hiçbir müttefiklik ilişkisi ile
kıyaslanamayacağını da ima ediyor.