Can Ataklı Sözcü Gazetesi

1’inci Ordu Komutanı’ndan o gece ile ilgili ilginç bilgiler

YENİ ÖĞRENDİM Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 15 Temmuz EDOK davasının 8’inci celsesi öncesinde tuhaf bir durum yaşanmış.  Mahkemenin “tanık” olarak...

28 Şubat 2018 | 63 okunma

YENİ ÖĞRENDİM

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 15 Temmuz EDOK davasının 8’inci celsesi öncesinde tuhaf bir durum yaşanmış.  Mahkemenin “tanık” olarak çağırdığı 15 Temmuz gününün İstanbul Birinci Ordu Komutanı şimdi Genelkurmay 2’nci Başkanı olan Ümit Dündar duruşmalar arasında mahkemeye gizlice gelerek ifade vermiş.  Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da “savaş halini” bahane ederek tanık olarak çağrıldığı duruşmaya gitmemişti. Anladığım kadarıyla ordu içindeki cemaatçilerle ilgili davalarda üst rütbeli komutanları pek göremeyeceğiz. Orgeneraller bu duruşmalara “biz mahkeme kapısına gidecek kadar küçüldük mü?” diyerek mi gitmek istemiyorlar yoksa bu davalara bulaşmak mı istemiyorlar bilemiyorum. Ancak  “vesayet olduğu” ileri sürülen dönemlerde de üst rütbeliler mahkemelere gitmekten hoşlanmazlardı. Örneğin Susurluk skandalı sırasında dönemin Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman da mahkemeye gitmemişti. Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ümit Dündar hiç olmazsa mahkemeye kadar gitmiş ama herkesin önünde ifade vermek yerine gizlice konuşmayı tercih etmiş. Demek ki yargı sistemimizde tanıkların böyle bir hakkı var. Orgeneraller isterlerse mahkemeye gitmezler isterlerse özel biçimde tanıklık yaparlarmış anlaşıldığı kadarıyla. 15 Temmuz gecesinin İstanbul komutanı olan Ümit Dündar gizli ifadesinde çok ilginç bilgiler vermiş. Dündar “Darbe teşebbüsü, akşam saatlerinde başladığı andan itibaren ben bağlı olan ordu komutanlığım ile birlikte anayasal düzenin yanında yer alarak Cumhurbaşkanı’nın, Meclis’in ve anayasal merci ve makamlarının yanında yer aldım” demiş. Ardından da “Bu şekilde faaliyete başladıktan sonra da saat 00.50 sıralarında da ulusal kanallardan kamuoyuna bu yöndeki halimizi duyurduk” diye devam etmiş. İstanbul komutanı “darbeye katılmadığını” gece yarısını geçe açıkladığını belirttiği halde darbenin başlamasından ne zaman haberi olduğunu söylemiyor. İfadeden Dündar’ın darbeyi öğrenmesi ile darbeye katılmadığını açıklaması sırasında ne yaptığı pek anlaşılmıyor ama daha sonraki sözlerinden darbenin başarılı mı başarısız mı olacağının beklendiği izlenimi çıkıyor. Ümit Dündar o gece Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde görevli kalan en yüksek rütbeli kişi olarak darbenin bastırılması için yürütülen faaliyetleri İstanbul’dan yönettiğini belirterek Ankara’daki korgeneral rütbesindeki bir generalle defalarca görüşme yaptığını da anlatmış. Davanın 1 numaralı sanığı emekli Koramiral Metin İyidil’le ilgili de ifade veren Ümit Dündar şunları söylemiş; “Ben hiçbir şekilde o sabah Metin İyidil’i aramadım. Ancak Metin İyidil arayıp bana ulaşamayınca geri dönüş olarak arayıp aramadığımdan emin değilim. Fakat bu şekilde Metin İyidil ile takip eden anlarda 4-5 kez hatırladığım kadarıyla görüştüm. Ancak hiçbir şekilde ben kendisine bir talimat vermedim, her defasında Metin İyidil beni arayarak Etimesgut’a gidiyorum, tankların çıkmasını engelleyeceğim gibi sözler söyledi. Bir defasında aradı yine Etimesgut’tan tankların çıkmasına engel olduğunu söyledi, bu şekilde aramalarda kendisiyle ilgili bilgi verme mahiyetinde idi.” Bu ifadeden Metin İyidil’in darbeyi önlemek için çok çabaladığı sonucu çıkmıyor ama belli ki mahkeme bu ifadeye itibar etmemiş ve İyidil’in tahliye talebini reddetmiş. Hep yazıp söylediğim gibi, kamuoyu olarak o gece ile ilgili çok az şey biliyoruz. O gece ne olduğunu tam öğrendiğimizde muhtemelen çok şaşıracağız.

ANALİZ

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yunan Cumhurbaşkanı’nın Eşek Adası’na gitmesi, kimi tahrik ediyor? 01 Temmuz 2020 | 3.206 Okunma Toplumsal tepki balonu patladı 30 Haziran 2020 | 3.025 Okunma Şimdi AKP de mi “terör örgütü yandaşı” oldu? 29 Haziran 2020 | 6.219 Okunma Yeni bir kumpas ifşaatı 26 Haziran 2020 | 4.163 Okunma Bu nasıl bir oyundur? 25 Haziran 2020 | 3.700 Okunma