BUNU YAZMAK GEREK
Eski siyasetçilerden Gürcan Dağdaş bir mektup
göndermiş. “Tarihe bir not düşmek istiyorum” diyen
deneyimli siyasetçi “Eleştirileceğimi biliyorum ama
inandıklarımı bütün açıklığı ile maddeler halinde yazmak
istedim” notunu eklediği mektubu
yayınlamamı özellikle istemiş
benden.
Ben de “okunması gerek” notuyla birlikte ve
çok az kısaltarak (yerim nedeniyle) bu yazıyı
sizlerle paylaşmak istiyorum.
Şöyle diyor Gürcan Dağdaş;
Memleketin pürmelâline bir bakalım;
Demokrasinin şarteli indirilmiştir,
Tiranlığın çatısı çatılmıştır,
Terörün namlusu, üzerimize çevrilmiştir,
Memleket tefecinin ipoteğine girmiştir,
Paramız pul olmuştur,
Elde avuçta satacak bir şey kalmamıştır,
İç barış bozulmuştur,
Devlet aygıtının dişlileri kırılmıştır,
Güven, güvenlik, adalet silikleşmiştir,
Feodalite alanı genişlemiştir,
Cinnet hali geniş alana yayılmıştır,
Yoksulluk, sefalet, israf, hesapsızlık, kitapsızlık diz
boyuna çıkmıştır,
Çeteleşme, kabileleşme, ayrışma, rövanşist duygu,
olağanlaşmıştır,
Çocuklarımız uyuşturucunun esiri olmuştur,
Kutsallar çürümüştür,
Bilimin üzerine toprak atılmıştır,
Memleket çölleşmiş, tarım yok edilmiş, ot, saman
ithal edilmiştir,
Beton ve demir tapıncı, din olarak tedavüle
girmiştir,
Doğa çevre diyenler, dövülmüş
yargılanmış katledilmiştir,
Mesleksizlik meslek olmuştur,
Cezaevleri, balık istifi yüz binlerce insanla
dolmuştur,
Özgürlük, tarafsızlık, bağımsızlık, itibar memleketten
çekip gitmiştir,
Sınırlar kevgire dönmüş, beş milyonun üzerinde
sığınmacı kaçak, yabancı uyruklu insan, memleketi
işgal etmiştir,
Eğitim öğretim imha edilmiştir,
Bir çok devletin gizli servis elamanı, memleketi
mesken tutmuştur,
Kim hain, kim vatansever, sapla saman misali
karışmıştır,
Cami, cemevi, okul, hastahane, adliye, bilimum kamu ve özel yapı
dükkânlaşmış, yetkilileri ise
esnaflaşmıştır,
Medya Pravdalaşmıştır,
Hal böyle olunca; bu tabloyu kritik etmek ve
öngörülerimi sizinle paylaşmak istiyorum…
Bu değerlendirmemde; Merhum Süleyman Demirel’in
“siyasette 24 saat çok uzun bir zamandır” sözü
aklımı zorlasa bile, bu süreçle ilgili kesin hüküm
cümleleri kurmaktan kaçınmayacağım!
Bir devir kapanıyor!
24 Haziran seçimleri,
Türk siyasetinin son mizanıdır…
Siyasetin aktörleri ve kurumları
için 24 Haziran seçimleri, sonun
başlangıcıdır!
24 Haziran gecesi, siyasi partilerin kocaman genel
merkez binalarında ki aktörler için, çok zor bir
gece olacaktır!
Bu hal; Cumhur ittifakının içindeki partiler için
de, Millet ittifakının içindeki partiler için de
caridir!
Zira; kazandığını düşünenlerde, aslında
kaybettiklerini, önlerine gelen
mizandan göreceklerdir!
Ve birbirini tetikleyen erken seçimler,
kaçınılmaz hale gelecektir…
Fert fert bıkmadan usanmadan, siyasete ideolojiye kimliklere
girmeden hastalıklarımızı konuşmalıyız!
İlk işimiz hasta olduğumuzu kabul etmekten
geçer!
Cumhuriyetimizin kurucu atalarının önündeki tablo,
bugünkünden çok da farklı değildi.
Kurucu atalarımızın millete vaatleri; cefaydı,
çileydi, ezaydı ve yer yer ölümdü! Memleketin
vatansever münevverleri açıklıkla gerçekleri
anlatılarak millet bilinçlendirdi. Bilinçlenen ve
gerçekle buluşan milletle, memleket ayağa
kaldırıldı!
Kafayı değiştirmeden, kişileri
değiştirerek kurtuluş mümkün değildir…
Millet kurtulmak istemediği müddetçe,
kurtuluş mümkün değildir…
Ezayı cefayı mücadeleyi göze almadan, kurtuluş
mümkün değildir…
Kurtarıcılığa soyunmuşlardan kurtulmadan,
kurtuluş mümkün değildir…
Yok eğer bu tablo karşısında akıl vicdan devreye
girmezse; demokrasinin sonlanması (Mısırlaşma),
otoritenin ve birliğin yok olması (Suriyeleşme)
kaçınılmaz olarak kapımıza dayanacaktır!
Dedim ya bir devir kapanacaktır…
Başta Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere,
mevcut siyasi partilerdeki riyaset erbabının
tasfiyesi hızlanacaktır!
Siyasi partiler kendi içlerinde yarılacaktır!
Kimi siyasi partiler ise; sadece tabela nostaljisi
parantezine sıkışacaktır!
Yeni diye ortaya çıkan makyajlı
eskilerin, makyajları akacak ve
dağılacaklardır!
Unutmayalım; bu bataklıkta debelenenlerden “iyi”
çıkmaz!
İyisi de kötüsü de, eskisi de yenisi de, bu tablonun
müsebbibidir ve
gideceklerdir!
BUNU YAZMAK GEREK