ANALİZ
Seçime sadece 56 gün var. Artık iki
ay bile değil kalan süre.
Kamuoyu büyük merak içinde.
Kimler aday olacak, seçimi kim kazanacak?
Aslında adaylar biliniyor.
AKP’nin adayı Recep Tayyip
Erdoğan. İYİ Parti zaten başından beri Meral
Akşener’in aday gösterileceğini ilan etmişti.
Merak edilen CHP’nin adayının kim olacağı.
Lafı hiç uzatmadan yazayım. Bana göre CHP’nin
adayının kim olacağını hiç merak
etmiyorum, kim olursa olsun, fark etmiyor.
Çünkü; 24 Haziran’da bir başkanlık seçimi değil
bir referandum yapmak durumundayız.
Tayyip Erdoğan ve partisi Türkiye’yi tek
adam yönetimine taşıyacak bir referandumu
hile hurda ile olsa da kamuoyuna kabul ettirdi.
Böylelikle Türkiye “demokrasiden, hukuk sisteminden, hak ve
özgürlüklerden” halkın kendi rızasıyla vazgeçmiş oldu.
İşte önümüzdeki seçim bu nedenle başkanın
seçileceği değil Türkiye’nin yeniden demokrasiye,
hukuk sistemine, hak ve özgülüklerine geri dönme seçimi,
referandumu olacaktır.
Eğer muhalefet bu basit ilkede anlaşabilirse
Türkiye yeniden demokrasi ve
hukuk düzenine dönme şansı yakalar.
Bu nedenle partiler “Kiminle kazanırız?” telaşını
bir kenara bırakarak kamuoyuna şu açıklamayı yapmalıdır;
Biz içimizden birinin seçimi kazanması halinde ortak
hareket edeceğiz.
Bu nedenle her parti öncelikle
oluşacak Meclis’e çok sayıda milletvekili sokabilmek için elinden
geldiği kadar çalışacaktır.
Her parti kendi cumhurbaşkanı adayını gösterecektir.
İlk tur sonunda hangi aday ikinci olursa diğer bütün partiler o
adayı destekleyecektir.
Partiler seçimin kazanılması halinde yeniden demokratik
parlamenter sisteme geçileceği konusunda kamuoyuna
söz verecekler ve bu konuda bir protokol
imzalayacaktır.
Seçimin kazanılması halinde kazanan
kişi yeni anayasada tanımlanan cumhurbaşkanı yetkilerini bir
“moderatör” gibi her partinin katılımıyla kullanacaktır.
Yeni hükümet seçimi kazanan kişinin başkanlığında partilerin
seçimde aldıkları oy oranı göze alınarak kurulacaktır.
Bu hükümet öncelikle cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile ilk anda
alınması gereken önlemleri alacaktır.
Olağanüsü hal derhal kaldırılacaktır.
Yeni hükümet devlette tamamen bozulan yapıyı onarırken Meclis yasal
düzenlemeleri yaparken bir yandan da anayasa maddelerini
düzenleyecektir.
En geç iki yıl içinde gerekli restorasyonlar tamamlandıktan ve
anayasa değiştirildikten sonra seçime gidilecek ve oluşacak yeni
parlamento tablosu ile Türkiye yeniden sağlıklı demokrasiye dönmüş
olacaktır.
Muhalefet partileri buna benzer bir deklerasyonla
seçime girdiklerinde göreceksiniz hiçbir sorun
çıkmayacaktır.
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER