Afganlılar, Pakistanlılar, Türk Cumhuriyetleri’nde yaşayanlar Türkiye’nin dört bir yanına dağıldılar.
Sadece onlar değil, Afrika kıtasının birçok ülkesinden de gelenler oldu.
Bu göçlerle pek çok ilimizin görüntüsü bile değişti.
Ülkedeki yabancı sayısı arttıkça sorunlar da başladı elbette.
Özellikle Esat’tan kaçma bahanesiyle adeta ülkemize davet edilen milyonlarca Suriyeli sadece sınırda ve büyük kentlerde değil neredeyse 81 ilimizde görünür bir etkinlik sergiliyorlar.
Bu da birçok yerde olumlu/olumsuz tepkiler oluşturdu ister istemez.
Suriyeliler kalabalıklaştıkça güç birlikleri oluşturdular, suç oranları artarken kimi yerlerde iş, çatışmalara ve hatta linç girişimlerine bile vardı.
AKP iktidarının umurunda bile olmadı tüm bu gelişmeler.
Özellikle Suriyelilerden gelen yakınmaları “Irkçı faşist saldırılar” olarak nitelediler, bu zihniyette olanların muhalifler olduğunu, amaçlarının Suriyeli misafirlerimiz üzerinden Erdoğan’ı yıkmak olduğunu bile söylediler.
Seçimlerden sonra bazı CHP’li belediyelerde Suriyelilere yapılan yardımların azaltılacağının açıklamasına, Arapça tabelalarının sınırlanacağına yönelik girişimler de yine iktidar sözcüleri tarafından “İşte CHP’nin ırkçı faşist zihniyeti” olarak sunuldu kamuoyuna.
Ama şimdi durum farklı.