YENİ ÖĞRENDİM
Eskilerin güzel bir sözü vardır; “Çocuktan al
haberi” derler.
Bunun birbirine benzese de iki farklı anlamı
vardır.
Birincisi; “çocuk yalan dolan bilmez, her şeyi olduğu gibi
anlatır, onun için haberin doğrusu çocuktan alınır.”
İkincisi ise “Gizli şeyleri çocuğun yanında konuşmaktan
sakınılmadığı için çocuk bunları öğrenir ve gizlilik kavramını
bilmediğinden bunları herhangi bir durumda olduğu gibi söyler,
çocuk sır saklamaz.”
Günümüzde ise tıpkı çocuktan
haberi aldığımız gibi “yandaşın akılsızından”
öğreniyoruz bazı gerçekleri.
Örneğin yandaş medyanın gazete ve televizyonları
Erdoğan’a destek olabilmek için “müthiş
pembe bir ekonomi tablosu” çiziyor hanidir.
Açın bakın ekonomi sayfalarını “ekonomik
zafer haberlerinden” geçilmiyor.
Başlıklar müthiş.
“Ekonomimiz parmak ısırtıyor”
“Dünya
devleri gözünü Türkiye’ye dikti”
“Türkiye’yi
kıskanıyoruz böyle bir ekonomik mucize görülmedi”
“Lira doların sırtını yere getirdi”
“Türk Lirası değerlenme rekoru kırdı, Amerika
şaşkın”
Bunlar son birkaç gündür yandaş
gazetelerde gördüğüm başlıklardan bazıları.
Ama bakıyorsunuz bu muhteşem ekonomi haberlerinin hemen yanında,
tabii yine Erdoğan’a yalakalık olsun diye yapılmış
başka haberler de var.
Örneğin başlıkta diyor ki “Seçimden sonra alınacak
önlemlerle ekonomi rayına oturtulacak.”
Eee, hani
ekonomi çok iyiydi nereden çıktı bu
“rayından çıkma” lafı.
Ya da “Merkez Bankası’nın kararlı tutumu ekonomiyi dengeye
getirdi.”
Demek ki o muhteşem denilen ekonominin
aslında dengesi bozukmuş.
Yandaşlık için de akıl
gerektiğinden haberleri yok belli ki.
Akşam Gazetesi’nin Genel Yayın Müdürü ve yazarı
Murat Kelkitlioğlu da galiba “akılın pek
gerekli olmadığına” inandığından olacak dün
“Erdoğan’a yağcılık yapmak için” bir yazı
yazmış.
Ama öyle bir şey yazmış ki, açıkçası ben
bilmiyordum, hem öğrenmiş oldum
hem de aslında irkildim biraz.
Çünkü Kelkitlioğlu’na göre AKP
çevrelerinde bir dedikodu çıkmış. Meğer
AKP’liler kendi aralarında “Erdoğan
ekonomiyi bozdu ama neyseki ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı
Mehmet Şimşek durumu düzeltti” diyorlarmış.
Erdoğan İngiltere’de konuştuktan sonra
dolar fırladı, bunun üzerine faiz yükseltildi ve
geri dönüş sağlandı, üstüne Mehmet Şimşek de
Londra’ya gidip dünya finans çevrelerine
“aman” dedi ya AKP içindeki
dedikodular bu yüzden çıkmış.
Kelkitlioğlu bunlara haddini
bildirmek için bir yazı kaleme almış. “Yok böyle bir
şey” demiş yandaş yazar ve eklemiş; “Mehmet Şimşek
değil, asgari piyasa dinamiklerini bilen herhangi biri de gitseydi,
sonuç aynı olacaktı!”
Sonra da devam etmiş;
“Günlerdir kimi çevrelerde estirilen ‘Erdoğan batırdı,
Şimşek gitti düzeltti’ rüzgarının da en az kur saldırısı kadar
balon olduğu yukarıda yazdıklarımla net şekilde anlaşılacaktır.
Şimşek elindeki sihirli değnekle değil, bu ülkenin sağlam
liderliğinin ve o liderin dirayetinin ortaya koyduğu politikalar
sayesinde gezisinden sonuç alarak döndü. Bu gerçeği görmezsek,
gelecekteki benzer saldırıları göğüslemede zaafa uğrayabileceğimizi
hatırlatmak isterim.”
Böyle bir dedikoduyu ben yazsam
“Fitne sokmak isteyen terörist, alçak, şerefsiz, İslam
düşmanı” gibi seviyeli sıfatlarla
hakaretlere uğrardım.
Gerçeği içerden biri açıklayınca
rahat ediyor insan.
HOŞUMA GİDEN ŞEYLER