Can Ataklı Sözcü Gazetesi

Amerika aynı anda hem en yakın dostumuz, hem en büyük düşman!

ANALİZArtık işin iyice çivisi çıktı. Devlet yönetimi ve özellikle dış politika tel tel dökülüyor. Halkımızın bir bölümü iktidarın bugüne kadar görülmemiş biçimde...

09 Şubat 2019 | 4.573 okunma

ANALİZ

Artık işin iyice çivisi çıktı.
Devlet yönetimi ve özellikle dış politika tel tel dökülüyor.
Halkımızın bir bölümü iktidarın bugüne kadar görülmemiş biçimde dünyanın egemen güçlerine karşı dik durduğunu, Türkiye’nin bir süper güç haline geldiğini, Erdoğan’ın bir dünya lideri olarak herkese ayar verdiğini zannediyor.
Buna inanıyor.
Oysa bu iktidar sayesinde Türkiye, tarihinin en az itibarlı dönemini yaşıyor.
Türkiye’yi ciddiye alan, Türkiye’ye inanan ve güvenen neredeyse tek ülke bile kalmadı.
Elbette Türkiye’nin konumu, nüfusu, ekonomik kaynakları nedeniyle Amerika’sı da, Avrupa’sı da, Rusya’sı da iyi geçinmek için çaba gösterebilir ama bu itibarlı olduğumuz anlamını taşımıyor.
Bu itibarsızlığı bizzat kendimiz yaratıyoruz.
İktidar durumu biliyor ama asıl amaç, ne pahasına olursa olsun iktidarı korumak olunca hiçbir kural tanımıyor.
İşte son örnek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerikalı işadamları ile yaptığı toplantıdaki konuşması.
Erdoğan diyor ki; “Türkiye ve ABD arasında ortak çıkarlara dayalı, güçlü, kapsamlı ve stratejik bir müttefiklik ilişkisi vardır. İlişkilerimizde zaman zaman görüş ayrılıklarına dayalı iniş çıkışlar yaşasak da ortaklığımız pek çok zorluğun üstesinden gelmiştir. Trump’ın özellikle Suriye bağlamında aldığı son inisiyatif, Türk-Amerikan ilişkilerini baltalamaya çalışanların planlarını boşa çıkarmıştır.”
Sonra da ekliyor; “Yaşanan tüm sıkıntıları, sınamaları, direnç testlerini başarı ile atlattık.”
Aman Allah’ım olacak şey mi bu?
Ne sınaması, ne direnç testi?
Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Pes mi desem, başka bir şey mi desem?
Kimdir Türk-Amerikan ilişkilerini baltalamaya çalışanlar acaba?
Ne planlıyor bunlar?
Planlar boşa çıktığına göre, bundan sonrası bahar havası mı olacak?
Erdoğan bu inanılmaz konuşmayı yaptığı sırada, henüz böyle bir konuşma yapılacağından haberi olmayan yandaş-tetikçi medya ise Amerikan aleyhtarı haberler hazırlığında.
Bir tanesi, Amerika Dışişleri Bakanı’nın attığı tweette kullandığı haritada, Türkiye’nin bölünmüş olarak gösterildiğini anlatıyor haberinde ve Amerika’nın “bu bir hata” açıklamasına rağmen “Biz bu numaraları yemeyiz, hata olsa tweet yayından kaldırılırdı, oysa aynen yerinde duruyor” diyerek tepkisini dile getiriyor.
Bir başka yandaş gazete ise, “Terör cephesi tehdit etti” başlığı altında Amerika, Mısır, Fransa, Almanya, Ürdün, Suudi Arabistan ve İngiltere’nin “Türkiye, bölgeyi istikrarsızlaştıran bir ülkedir” açıklamasına imza attığını belirtiyor.
Aynı anda Amerika hem “her şeye rağmen bütün engelleri aşarak ve sınavlardan geçerek dostluğumuzu kanıtladığımız” bir ülke olarak, hem de “Türkiye düşmanı terör destekçisi” bir güç olarak tanımlanıyor.
Böyle davranan ve üstelik bunun iyi bir şey olduğunu sanan ülkenin, dış dünyada ciddiye alınması, itibar gösterilmesi, güvenilmesi mümkün müdür?
Değil tabii ve bunlar da olmuyor zaten.

YENİ ÖĞRENDİM

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yunan Cumhurbaşkanı’nın Eşek Adası’na gitmesi, kimi tahrik ediyor? 01 Temmuz 2020 | 3.206 Okunma Toplumsal tepki balonu patladı 30 Haziran 2020 | 3.025 Okunma Şimdi AKP de mi “terör örgütü yandaşı” oldu? 29 Haziran 2020 | 6.219 Okunma Yeni bir kumpas ifşaatı 26 Haziran 2020 | 4.163 Okunma Bu nasıl bir oyundur? 25 Haziran 2020 | 3.700 Okunma