ANALİZ
Bu kez CHP bile İstanbul adayını açıkladı
AKP’nin adayı belli değil.
Belki belli de açıklanması biraz gecikti.
Erdoğan İstanbul adayını 29 Aralık’ta, cumartesi
günü açıklayacağını bildirdi.
Tabii herkes Binali Yıldırım’ın aday olmasını
bekliyor.
Beklenti bu olunca doğal olarak Binali Yıldırım’ın
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’ndan istifa edip
etmeyeceği de merak ediliyor.
Gerçi “demokratik ve medeni” bir ülkede kimsenin
aklına böyle bir soru sormak gelmez.
Burası Türkiye ve bu soru soruluyor.
Böyle bir soru sorulmadığı halde önce MHP Başkanı Bahçeli ortaya
atılarak “Yıldırım’ın istifasına gerek yok”
demişti.
Aslında cevabı da belli olan bu soru Erdoğan’a
soruldu.
Cumhurbaşkanı bu soruya “çok şaşırarak” şu cevabı
verdi;
“İstifa da nereden çıktı, istifa gerekmiyor.
Milletvekiliği, belediye başkanı seçilinceye kadar devam eder.
Seçildiği zaman istifası gerekir. Öncesinde istifa
gerekmiyor.”
Erdoğan, Binali Yıldırım’ı daha önce
Meclis Başkanlığı’na atadığını unutmuş gibi
davranıyor ve bu nedenle “O, milletvekili neden istifa
etsin?” diyor, diyebiliyor.
Oysa Binali Yıldırım Meclis’te bir “düz
milletvekili” değil.
O, Meclis Başkanı.
Bu nedenle konumu “Anayasa ile” belirlenmiş.
Meclis Başkanı ve başkanvekilleri için Anayasa’nın 94’üncü
maddesi aynen şöyle diyor;
“Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, başkanvekilleri,
üyesi bulundukları siyasî partinin veya parti grubunun Meclis
içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan
haller dışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar; başkan ve
oturumu yöneten başkanvekili oy kullanamazlar.”
Madde
çok açık ve net.
Meclis Başkanı görevdeyken aday olamaz. Çünkü bir parti adına her
türlü faaliyette bulunması “Anayasa” ile
yasaklanmış.
Ama Erdoğan’a göre “aday olmak için istifa
etmesine” hiç gerek yok.
İşin kötü tarafı, açık Anayasa maddesine rağmen
Erdoğan’ın söylediği geçerli olacaktır.
Yüksek Seçim Kurulu önüne adaylık belgesi geldiğinde “Bu
kişinin önce Meclis Başkanlığı’ndan istifa etmesi gerekir”
demeyeceği çok açıktır.
Hukukun tamamen askıya alındığı Türkiye’de Anayasa da geçerli
olmayacaktır. (Ki zaten birçok konuda Anayasa’ya asla
uyulmuyor.)
İşte seçime bu koşullarda gideceğiz.
Devletin
bütün kurumları ve en önemlisi yargı tamamen saraya
bağlanmış durumda.
Cumhurbaşkanı YSK kararı ile seçim yasaklarından
muaf tutuluyor.
Seçim güvenliği olmayacak demektir bu.
Meclis Başkanı kararı ile artık Anayasa’nın da ortadan
kalktığı ve Erdoğan’ın ağzından çıkanların Anayasa maddesi
olarak kabul edileceği anlaşılıyor.
NOT: En güzelini Binali Yıldırım söyledi dün.
İstifa edip etmeyeceği sorusu üzerine “Bu benim dışımda. Bu
konu kapanmıştır” dedi. Harika değil mi? TBMM Başkanı’na
bakın hele. Açıkça “Cumhurbaşkanı’nın sözleri Anayasa’nın
üstündedir” diyor aslında.
ŞAŞIRDIM