ANALİZ
Muharrem İnce büyük
beklentiler yaratarak çıktığı televizyon programından bana göre
kendini bitirerek indi önceki gece.
Oysa yayın öncesi büyük heyecan dalgası
yaratılmıştı yine.
“Çok önemli” açıklamalar yapacaktı.
“O gece” ne olduysa hepsini anlatacaktı.
Kurultay ile ilgili “ne yapacağını”
söyleyecekti.
Hiçbiri olmadı.
O gece ile zaten söyledikleri dışında bir şey
söylemedi.
Kurultay konusunda yine kendini ortaya koyamadı
“Yan cebime” der gibi “valla arkadaşlar
düş önümüze derse düşerim o zaman” dedi.
Erdoğan’ı yine akladı, seçimi
meşru hale getirdi, onunla yetinmedi tek
adam rejimini de aynı meşruiyet kabının
içine soktu, sık sık yenildiğini belirtti, gelecek
için ortaya hiçbir şey koymadı.
Ama “Ben bitmedi demeden bu iş bitmez onu da
söyleyeyim” diye çok iddialı bir cümle sarf etti.
Yeniden aday olacağını da belirtmeden geçmedi.
TV konuşmalarımda da söylüyorum.
Muharrem İnce’yi tanımam, konuşmuşluğum yok,
program da yapmadık bugüne kadar.
Seçim akşamından beri yanlış yapıyor ve bunda da
ısrar ediyor.
Kamuoyunda anlık bir rüzgar esmesi, kamuoyunun
CHP’ye tepkili olması, herkesin bir
değişim beklemesi bir kişiyi “ille de
genel başkan” haline getirmez.
Muharrem İnce sanıyorum çevresini saran ve bir
umutla gelecek bekleyenlerin dolduruşuna gelerek
CHP’nin başına paraşütle ineceğini düşünüyor.
Bu yanlış ve kötü bir yol.
CHP’de mutlaka değişim olmalı ve olacaktır da.
Değişim ortaya hiçbir şey koymadan, bir
vizyon çizmeden, plan ve
program yapılmadan, herkesin güvenebileceği bir
ekip ortaya çıkmadan “Sen çekil ben oturacağım
oraya” demekle gerçekleşemez.
Bana göre İnce “Ben bitti demeden bitmez” diyor
çok iddialı biçimde ama bilmem farkında mı kendini
bitirdi aslında.
ÜZÜLDÜM