ANALİZ
İktidar “fiili durum” diyor. Yani anayasayı, yasaları,
demokrasiyi, hukuku, özgürlükleri rafa kaldırdığını itiraf
ediyor.
Türkiye'yi yöneten bir kişi var. Onun dışındakiler sanki fasa fiso.
Bunu kabullenmiş durumdalar.
Bir başbakan var ama kendisi bile söylüyor “düşük profilli”
olduğunu.
Bakanlar hakeza aynen öyle. Kendi başına hiçbirinin bir iş yapması
karar vermesi mümkün değil.
Buna rağmen bazen aralarından biri çıkıp “Ben de bakan değil
miyim?” diye düşünüyor herhalde. Kendi başına bir iş yapmaya
kalkıyor.
Bana göre bu bir isyan değil, ya da “o kadar da olmaz biz de varız”
tavrı da değil.
Yaptığının hoşa gideceğini sanıyor. Bundan prim alacağını, sarayın
daha bir gözüne gireceğini umut ediyor.
İşte Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı cinsel suçlarla ilgili
düzenleme tam da bu kapsama giriyor.
Belli ki Adalet Bakanı “Buna saray karşı çıkmaz” diye düşünmüş.
Konu aslında hassas. Çocuk yaşta çocuklara yönelik cinsel suçları
içeriyor.
Peki Adalet Bakanını “saray bir şey demez” diye düşünmeye ve kendi
başına karar almasına iten ne?
Kimi kendini bilmez sözde “din ulemasının” çocuk yaşta
evlendirmenin “dinimizde olduğunu” söylemeleri.
Sonuçta, çok kötü bir eylem olsa bile eğer bir şekilde İslam dinine
uygunluğu söylenebiliyorsa, çocukların gelişimi, sosyal travmalar,
işin ahlaki boyutu, çocuk yaştakilere yönelik suçların
özendirilmesi bir anda unutuluyor.
Dinimize uygun mu değil mi kriteri en egemen görüş oluyor.
Ama bu kez öyle olmadı işte. Başta bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
kızı Sümeyye Bayraktar olmak üzere her görüşten kadınlar, özellikle
anneler, ayaklandı.
Sonuç; “Bedeli ne olursa olsun öderim” diyen “sözde” Adalet bakanı
Bekir Bozdağ geri adım attı
“CHP bu işi de istismar ediyor, Salı günü yasayı geçireceğiz” diyen
“sözde” Başbakan Binali Yıldırım, karşısında Cumhurbaşkanının
kızını görünce çaya batırılmış bisküvi gibi yumuşadı “Yasayı bir
daha görüşeceğiz” dedi.
Bu olay, ülkede bir hükümetin olmadığını, her şeye bir kişinin
karar verdiğini gerisinin ise buyruklara tıpkı padişahtan
geliyormuş gibi uyduğunun bir kanıtıdır.