KAFAMI BOZAN ŞEYLER
Adalet Yürüyüşü bütün görkemiyle devam ediyor. Katılım her gün
daha da artıyor. Özellikle yoğun nüfuslu bölgelere yaklaştıkça
ulaşım olanakları da kolaylaştığından kitleler halinde yürüyüşe
gelenler oluyor.
İzmit'e gelindiğinde yürüyüş ekibinin arkasındaki kalabalığın 100
binlere ulaşması kimseye şaşırtıcı gelmeyecektir. Ama asıl önemli
olan 9 Temmuz günü. Yürüyüşün son etabında eyleme destek verenlerin
sayısının milyonları bulması bekleniyor.
Tabii bu durum başka iktidar olmak üzere iktidara sırtını dayayan
çevrelerde büyük rahatsızlık yaratıyor. Hemen her gün bir iktidar
yetkilisi yürüyüşü kirletmeye, karalamaya dönük bir açıklama
yapabilmek için adeta yarışıyor.
Örneğin bir bakan devlet adamı olma vasfını unutup “Biz bu yolları
teröristler yürüsün diye yapmadık” diyebiliyor. Sanki o yollar hiç
yoktu da kendi ceplerinden para vermiş gibi yaptıklarını söylemesi
bir yana, sözlerinin ne hukuka, ne demokrasiye ne de ahlaka
uymadığının farkında mı acaba?
Yandaş yazarlardan biri kalkmış yer ve tarih göstererek “Orada
önünüzü keserler, siz de mal mal bakakalırsınız” diye yazabiliyor.
Bu yazar bir niyet mi belirtiyor yoksa aldığı bir bilgiyi mi
paylaşıyor orası meçhul.
Adalet yürüyüşünü kirletmeye çalışanların en çok yaptığı şey bu
eylemin FETÖ ve PKK için yapıldığını söylemek. Bunu söylerken
vicdanları nasıl rahat ediyor anlamak mümkün değil.
Nereden geldiği meçhul milyonlarca lirayı bir çırpıda harcayıveren
bir televizyon kanalı Adalet Yürüyüşü için ekranında “Pensilvanya
Yürüyüşü” başlığını kullanabiliyor.
“Kemal Kılıçdaroğlu her yerde protesto ediliyor” diye yayın
yapabiliyor.