BUNU YAZMAK GEREK
Maddeleri kim yazdı bilmiyorum. Bana eski
milletvekillerinden Tevfik Diker göndermiş.
Sordum o da yazarını bilmiyor ama kendisini de
bazı eklemeler yapmış.
Gerçi fark etmiyor, sonuçta bir yıl önce bunların
çoğunu anlatmak için dilimizde tüy bitti.
Her ne kadar hileli hurdalı bir referandum
geçirmiş olsak bile yine de halkın yarıya yakını “demokrasi
istemediğini, hukukun kendileri için önemsiz olduğunu, hak ve
özgürlükleri ise anlamsız bulduğunu” belirterek
referandumda “evet” oyu kullandı.
Halkın zihninin çalınmasında muhtemelen iktidar ve
yandaş-yalaka takımının beyin yıkama operasyonları
hayli etkili oldu.
Bu takım ısrarla artık koalisyon döneminin
bittiğini, hükümet krizi
yaşanmayacağını, beş yıl boyunca hizmet yapacak
olan hükümeti ancak seçimde halkın oylarının
yıkacağı anlatıldı.
Yalan çabuk ortaya çıktı aslında.
Tam da söylediğimiz gibi AKP daha ortada
baskın seçimin lafı bile yokken
seçim öncesi koalisyon kurdu bile.
Şimdi ise “münafık edebiyatı” yaparak
“Aman” diyor “Seçilen başkanın arkasında
300’ün üzerinde milletvekili olması lazım, Erdoğan’a oy verip sakın
AKP’yi boş geçmeyin.”
İyi de Erdoğan seçilir ama
AKP azınlığa düşerse ne olur?
“Kaos olur” diyor iktidar ve yandaşları.
Hani bu sistem öyle mükemmeldi ki asla
kaos olmayacaktı?
Yalandan kim ölmüş ki?
Gelelim Tevfik
Diker’den bana ulaşan maddelere.
Geçen yıl ısrarla “bu rejim tek adamlık rejimidir sonu
diktatörlüğe gider” diyerek anlattığım konuyu bir de kendi
kendinizi sınayacak anket olarak okuyun.
Sadece aklınızla, mantığınızla değil vicdanınızla da kararınızı
verin;
1. Cumhurbaşkanının taraflı olmasını,
bir partinin genel başkanı olmasını doğru buluyor musunuz?
(Madde 101)
EVET ( ) HAYIR ( )