ANALİZ
Gün Cumhuriyet Bayramı'nın kutlandığı gün.
Hakkari'nin Çukurca ilçesinden acı haber geliyor.
Teröriste karşı amansız bir savaş veren Mehmetçik yine hain bir
pusuya düşürülüyor.
Üç yiğidimiz ne yazık ki şehit düşüyor.
Aynı saatlerde Ankara'da büyük tören var. Başta Cumhurbaşkanı olmak
üzere devletin en tepesi Anıtkabir'de buluşmuş, Cumhuriyet'i kuran
Yüce Önder Atatürk'e şükranlarını sunuyor.
Her Cumhuriyet Bayramı'nda olduğu gibi üst düzey komutanlar da
Anıtkabir yolunda.
Ama tören alanına girecekleri sırada, astsubaylardan oluşan bir
heyet önlerini kesiyor. Orgeneralinden itibaren bütün komutanların
üstü aranıyor.
Tıpkı bir AVM'ye girer gibi komutanların üstü önce dedektörle
tarandıktan sonra eğer bir sinyal verilirse bu kez kollar yana
kaldırılıp elle üst araması yapılıyor.
Neden? Çünkü ola ki bazı paşaların üzerinde silah vardır.
Elinde silah, pusuya düşürülen Mehmetçik Çukurca'da şehit olurken,
bol yıldızlı paşalar silah aramasından geçiriliyor.
Bunun adı “Türk Ordusu'nun başına çuval geçirilmesidir” başka izahı
yok çünkü.
Diyorlar ki “Bu ordu daha üç ay önce darbeye kalkıştı, uçaklardan,
helikopterlerden, tanklardan ateş açıldı, elbette güvenlik
alınacak.”
Yok canım.
Adı üstünde, bu “Silahlı Kuvvetler” değil mi?
Resmi bir törene “muhtemelen” zaten silahla gelmek doğru değildir,
ama üst araması yapmak orduyu rencide etmekten başka bir amaç
taşımaz.
Haydi bu densizlik yapıldı, peki o bol yıldızlı paşalar buna nasıl
razı geldi, işte onu anlamak mümkün değil.