ANALİZ
Cumhurbaşkanı adaylarından Tayyip Erdoğan
önceki gün yaptığı konuşmada “devlet adına” çok
önemli bir bilgi paylaştı.
Rakiplerinden CHP adayı Muharrem
İnce’yi eleştiren Erdoğan aynen şunu
söyledi;
“Bu zat cuntacılar, darbeciler hakkında ne düşünüyor.
Diyarbakır’da dün miting yaptı. İstihbarattan aldığım bilgiye göre,
mitinge katılanların neredeyse tamamı HDP’li. Söyle bana arkadaşını
söyleyeyim sana kim olduğunu.”
Erdoğan’ın
“istihbarat” diyerek kimi kastettiği tam belli
değil.
Ancak bu MİT olabilir veya Emniyet Genel Müdürlüğü
İstihbarat Dairesi Başkanlığı ihtimalini de
düşünmek gerek.
En son olarak Genelkurmay askeri istihbaratı da bu
bilgiyi kendisine vermiş olabilir.
Kim olursa olun Erdoğan “İstihbarat bilgi verdi”
diyorsa bu resmi bir kuruluştur.
Çünkü aksi takdirde Erdoğan’ın “Aldığım bilgilere
göre” veya “bana gelen istihbarata göre”
derdi.
Oysa “istihbarattan aldığım bilgiye göre” diyerek
bunun resmi olduğunu açıklamış oluyor.
Nitekim zaten bu sözleri söylerken yaptığı
vurgudan bunun resmi bir kurum
olduğu anlaşıyor.
AKP’nin adayı rakibini sıkıntıya sokmak için
“istihbarat” konusunu övünerek
söyleyebilir ama aslında yaptığının bir anayasa
suçu olduğunu ve eğer Türkiye’ye
demokrasi ve hukuk düzeni
tekrar gelirse yargılanmak durumunda kalacağını da
bilmelidir.
Sadece bu anayasa suçunu işleyen kendisi değil, o
istihbaratı kendisine sunan resmi
kurumların başındaki kişilerin de mutlaka
yargılanacağını söylemek gerek.
Şunu hepimiz bilmeliyiz; Tayyip
Erdoğan mitinglerini, toplantıları, iftar davetlerini ve
tüm gezilerini Cumhurbaşkanı olarak değil bir
partinin cumhurbaşkanı adayı olarak yapıyor.
Tüm bu etkinliklere elbette “resmi kılıflar”
bulunuyor ama Diyarbakır’da İnce’nin mitingine
ajan göndermeye hiçbir kılıf
bulunamaz.
Bu olay Amerika’da başkan deviren Watergate
skandalından farklı değildir.
Çünkü devletin resmi istihbarat görevlileri, bir
cumhurbaşkanı adayının mitingine gitmişler ve bir
başka cumhurbaşkanı adayı için istihbarat
toplamışlardır.
Bunun affedilir yanı olamaz.
Devletin istihbarat kuruluşları bir adayın
kazanması için devletin gücünü ve
yetkisini kullanarak insanları
izlemeye alamaz, bunu raporlayamaz.
Şu anda MİT, Emniyet ve Genelkurmay zan
altındadır. Erdoğan “istihbaratı hangisinden
aldığını” söylemiyor, o halde bu anayasa
ihlaline kim kalkıştıysa çıkıp itiraf
etmelidir.
BUNU YAZMAK GEREK